10 Eylül 2008 Çarşamba

AKVARYUM FOTOĞRAFÇILIĞI



Akvaryum ve akvaryum içindeki balıkların fotoğraflarını çekmeden önce planlama yapmakta fayda bulunmaktadır. Bunun için aşağıdaki sorulara kendi kendinize tatminkar yanıtlar vermeniz gerekmektedir:

-Ne çekeceğim? Bütün olarak akvaryumumu, içindeki balık gruplarını ya da tek bir balık mı?

-Akvaryumun içindeki canlı hareketleri nasıl?
Hızlı mı yoksa yavaş balıklardan mı oluşuyor?

-Akvaryumun arka planı nasıl? Sadece cam mı yoksa cama yapıştırılmış fon ya da boya mı?

-Akvaryumun ışıklandırması nasıl? Az ışıklı bir ortam mı yoksa ışığın yoğunluğu fazla mı?

-Çekeceğim akvaryum için hangi ekipmanlarım var?

Bu soruların yanıtlarını verdikten sonra hemen fotoğraf çekimine başlamayın. Öncelikle fotoğraf çekimine karar verdiğiniz günden birkaç gün önce akvaryum temizliğini yapın: kumları, taşları, akvaryumun içindeki aksesuarları ve her şeyden daha önemli olan camın içinin ve dışının leke bırakmayacak şekilde temizlenmesine özen gösterin. Birkaç gün mühlet verilmesinin nedeni akvaryum suyunun kristal berraklığa gelmesine fırsat tanınmasıdır.

Arka plan nasıl olmalı? Elbette zevkler ve renkler tartışılmaz olsa da akvaryum fotoğrafçılığı için arka planın koyu renkte boyanmış olması tercih nedenidir. Çünkü yapıştırma fonlarda camla fon kağıdı arasında boşluklar kalabilmekte, fotoğraf çekilirken alan derinliği düşük tutulduğunda arada kalan tortular, yapışkan izleri veya kağıt kıvrımları aynen fotoğrafa geçebilmektedir. Hatta fotoğrafını çektiğiniz görüntünün gözünüzün algıladığından daha rahatsız edici bir biçimde olduğunu görebilirsiniz.

Akvaryum içindeki aksesuar malzemelerinin parlamaları en az yansıtacak nitelikte ve doğal görünümlü olmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

Akvaryum fotoğrafları çekerken ortamın karanlık veya loş aydınlatılmış olmasına özen gösterin. 200 litreye kadar olan akvaryumlar balık türlerini, mercanları ve bitkileri görüntülemede uygun ölçülerdir. Bu ölçüye kadarki akvaryumlarda balıkları görüntülemek daha zahmetsiz, akvaryum içi ışıklandırma ortamının rahatlıkla sağlanabilmesi bakımından elverişlidir.

İlk kez akvaryumun fotoğrafını çekecekseniz, makine ve ekipmanların (ör. tripodun) birkaç gün akvaryum önünde bırakmakta fayda olabilir. Çünkü balıkların yeni cisimlere karşı tepkileri genelde tedirgin olmak şeklindedir. Birkaç gün fotoğraf çekmeden çekermiş gibi yapıp bir miktar akvaryum önünde zaman geçirmek faydalı olabilir. Böylece balıklar gerginliklerinden sıyrılacak, daha güzel ve doğal pozlar vereceklerdir.

Doğal ortamda mı yoksa flashla mı çekim derseniz. Tercih her zaman doğaldan yana olmalıdır. Ancak çoğu zaman akvaryum ışığı makineye yeterli hızı vermekten uzaktır. Böyle bir durumda flash kullanmak zorunlu hale

7 Eylül 2008 Pazar

akvaryum ekran koruyucuları(screensaver)

Exotic Aquarium 3D Screensaver





http://rapidshare.com/files/143289173/Exotic_Aquarium_3D_Screensaver_v1.0.rar

3D Sea Aquarium Screensaver

3D Sea Aquarium Screensaver ile gerçek bir üç boyut deneyimi yaşayacaksınız. Önümüzdeki birkaç yıl içinde hakkında en çok konuşulan ekrankoruyucu olacağından emin olabilirsiniz. Balıkları gıdıklayın, besleyin, ışığın otomatik değişmesini ayarlayın. Güneş ışığında dalgalanan su yüzeyinde yüzen 10 adet tropikal balığa ve dört adet son derece gerçekçi sahneye sahip olacaksınız. Bu şimdiye kadar üretilmiş en gerçekçi ekrankoruyucudur. İyi sonuç için 3D ekran kartı ve DiretX 9 a ihtiyacınız var. Ekrankoruyucu çalışırken sağ tıklayarak balıkları gıdıklayabilir yada besleyebilirsiniz.

http://rapidshare.com/files/135344573/3DSeaAquarium.rar

Nemo's Aquarium 3D Pro Screensaver

Gördüğüm en gerçekçi akvaryumlardan biri ,Masaüstünü resimler veya animasyonlarla değil, gerçek “kanlı canlı” yüzen balıklarla donatmak isteyenler Nemo’s Aquarium Screensaver ekran koruyucusu tam size göre. Program bir akvaryumun birebir kopyası. İçerisindeki yosunlar, taşlar, balıklar, hava kabarcıkları dahil herşey canlı olarak çekilip programa aktarılmış.dili almanca fakat yüklerken fazla sorun olacağını zannetmiyorum…


http://rapidshare.com/files/79467861/Nemo_s_Aquarium_3D_Pro_setup.zip

4 Eylül 2008 Perşembe

AKVARYUM DEKORASYONU

http://img260.imageshack.us/img260/2417/53ii8.jpg


Akvaryumlarımızı süslemek onları dekore etmek için çeşitli yapay ve doğal malzemeler vardır.Akvaryum dekore ederken dikkate alınması gereken nasıl bir akvaryum istediğimizdir.Eğer kendi zevkimize hitap etmesini istiyorsak,akvaryumcularda bunun için hazırlanmış plastikten imal edilmiş,istiridyeler,dalgıçlar,dönen yel değirmenleri v.b. malzemeler mevcut,ancak bu balıklarınız için hiçte doğal olmayan suni bir ortam olacak belki de bu gibi malzemelerle akvaryumunuzu hastalıklara karşı güçsüz düşüreceksiniz.Adi malzemeden yapılmış plastik bir süs akvaryum suyunda çözülerek suya kimyasallar bırakacak yada çok güzel bulduğunuz köşeli bir taş balıklarınıza zarar verecektir.
Akvaryumu kurmaya başlamadan önce onun cam bir kap ve içindeki birkaç balıktan ibaret bir hobi aracı olmadığını balıkların doğal ortamlarına benzetilmeye çalışılmış birer sualtı evreni olduğunu bilmek ve buna göre hareket etmek gerekir.

Doğru kurulmuş her akvaryum her şeyiyle yaşayan bir evrendir.Gözümüzle gördüğümüz ve göremediğimiz canlıları barındırır ve kendine has doğal dengesi bir döngü oluşturur.ancak bu niteliği ona kazandıran siz akvaryum severler olacaksınız.
Balıklarınızı iyi tanımanız ve doğal ortamlarını bilmeniz ilk işiniz olmalıdır.Cichlid besleyen kayalı,canlı doğuran besleyen bitkili olmasına dikkat etmeli.

Bitkiler ve kayalarla hayal gücünüzü kullanarak dilediğiniz şekilde akvaryum kurabilirsiniz.Ayrıca çok fazla para harcamadan köpük,derz ve silikon yardımıyla akvaryumunuza derin suların kayalı ortamı görüntüsü de verebilirsiniz.Bu teknikle akvaryumunuzun filtre,ısıtıcı,hortum gibi malzemelerini göz önünden kaldırabilir yabani bir doğal ortam görüntüsü katabilirsiniz.Mesela ısıtıcınızı akvaryumun bir köşesine verdiğimiz malzemelerle hazırladığınız dik kayanın arkasına koyarak göz önünden kaldırabilirsiniz.

Dekoratif bir akvaryum kurarken balıklarınızın doğal şartlarına dikkat edilmesi gerektiğini yazmıştık,bunun için mesela Cichlid akvaryumuna koymak istediğiniz bitkileri saksılara koyabilir ve bu saksıları kayaların arasına veya arkasına gizleyebilirsiniz,böylece hem bitkileriniz sağlıklı büyümeye devam ederler hem de akvaryumunuz güzel bir yeşil ortam kazanmış olur.
http://www.adaeuro.com/images/contenuti/Fgrande/foto04_150.jpg

AKVARYUM MALZEMELERİ

HAVA MOTORU:
Balıklarımıza oksijen vermek için kullandığımız bu motorlar olmazsa olmazlardan değildir.Kullanmasanız da filtreniz aynı işlevi görecektir.Tankınızın boyutlarına göre değişik ebatlarını bulabilirsiniz.Hava çıkışı tek olabileceği gibi çok çıkışlıları da var.Hava taşı ilave ederek kullanılabilir.Tamamen sizin dekoratif becerinize kalmış bir düzenleme ile akvaryumunuzu doğal ortama benzetmede kullanabileceğiniz bir araç.Aynı zamanda bazı türlerin hava kabarcıklarıyla oynaması olası(neon tetra).

FİLTRE :
Mutlaka bulunmalı.Akvaryumculuğa yeni başlayanların çok sordukları bir sorunun cevabı filtrede gizli(akvaryumu temizlemesi zor).Filtreniz özelliğine göre tankınızın daima temiz bir suyunun olmasını sağlayacaktır.Sizin yapmanız gereken balığınıza ve tankınıza uygun filtreyi seçmek.Küçük tanka büyük filtre yada tersi büyük tanka küçük filtre başarı getirmez.Uygun monte edilen filtreniz sürekli çalıştırılmalı.Filtre süngerinde oluşan faydalı bakteriler uzun süre kapatılması durumunda ölür,tekrar çalıştırıldığında akvaryumunuzun içerisine dağılacak olan bu bakteriler balıklarınızın direncini kırar.

KUM-ÇAKIL :
Dekoratif amaca hizmet eden malzemelerdendir.Çok çeşitleri var.Bence en uygunu istiridye kabuğu kırıkları.Eğer ciklet besliyorsanız istiridye kırığı çok uygun.Balıklarınızdan yavru almak istiyorsanız ve yumurtlayan bir balığınız varsa yumurtaların yenmemesi için çakıl taşı kullanın bence.Bazı arkadaşlar fosforlu taslar kullanıyorlar bu taşların güvenilir olması gerekir,boya atan bir fosforlu taş balıkların katli demektir.

ISITICI:
Çoğunlukla süs balıkları kendi ortamlarında sıcakta yaşıyorlardı.Ülkemizde mevsimlerin değişken olması kış aylarında akvaryum suyunun ısıtılması ihtiyacını gerektirir.Akvaryumunuzun büyüklüğüne uygun bir ısıtıcı balıklarınızın soğuktan etkilenmemesini sağlar.Yeni ısıtıcıların çoğu termostat ayarlı.Balığınızın istediği sıcaklığa bir kere ayarlarsanız bir daha aklınıza getirmeyeceğiniz bir araç.Yerli ısıtıcılar yüksek verim almanızı ne yazık ki sağlamıyor.

TERMOMETRE:
Isıtıcının sağladığı ısının ölçülmesi için kullanılır.Isıtıcının doğru çalışıp çalışmadığını denetlememiz için gerekli bir araçtır.Büyük bir ihtimalle kullandığınız ısıtıcının termostatı vardır ama işi sağlama almak için bunlardan bir tane edinmenizde fayda var.

AYDINLATICI :
Hem akvaryumunuzun güzel görünmesi hem de balıkların ve bitkilerin ihtiyaç duyduğu ışığı sağlamak için kullanıyoruz.Aydınlatma bitkiler için bir besin kaynağıdır,fotosentezin gerçekleşmesi ve bitkilerin karbon solurken oksijen açığa çıkarmaları için yeterli ışığı almaları gerekir.Gerekli aydınlatma sağlanmamış bir akvaryumda bitkiler solgun ve günden güne zayıflayan yapraklarla çürümeye yüz tutmuşlardır.Aydınlatmayı akvaryumda bir düzen oluşturmak için belirli bir saatte kapatın,böylece gece gündüz dengesini yakalayabilirsiniz.Çok kuvvetli yada zayıf ışık iyi değildir.akvaryumlar için üretilmiş özel aqua ampul kullanabilirsiniz.

AĞAÇ KÖKÜ VE KAYALAR:
Ağaç kökü her hangi bir yerden bulduğunuz bir kök olamaz.Bu tür kökler çürüme yapar ve suyun kirlenmesine,zararlı bakterilerin üremesine neden olur.Uygun kök mango köküdür.Suyun ph değerini ayarlar ve balıklarınıza huzurlu bir ortam sağlar.Tek dezavantajı çok pahalı olması.Geldiği yerde Allah bilir odun olarak kullanılıyordur.Kayalarda ağaç kökleri gibi iyi seçilmeli.Sokakta bulduğunuz taşı kullanabilirsiniz ama tuz ile iyice kaynatın.En uygun kayalar kaplıca gibi termal alanlardan çıkarılmış olanları.Bu termal kayalarda sıcak suyun etkisiyle oluşan dehliz benzeri delikler yavru balıklar için çok uygun bir saklanma alanıdır.

BİTKİLER:
Bir çok bitki çeşidi var.Akvaryumunu yeşillendirmek isteyen balık severler her türünü kullanabilir bir şartla balığınız yeşili seviyorsa.Dikkatli bakımı en az balıklar kadar gerekli.Kuma iyi yerleştirilmesi gerekir.İlaçlar ölmelerine sebep olabilir.İlaçlamadan önce başka bir kaba alın.

SARI PRENSES - Labidochromis caeruleus

http://img85.imageshack.us/img85/7025/image05120male20yellow20lab209020gallon20dec203120200xp8.jpg




Labidochromis caeruleus dünyada "Electric Yellow" olarak bilinir. Ülkemizde ise sarı prenses olarak adlandırılmıştır.

Malavi Çiklitleri içinde en fazla ün yapmış balıklardan biridir. Yavrularının erken dönemde renklenmesi, hem dişi hem de erkeğin renkli olması nedeniyle çok ilgi görür.

Cinsiyet ayrımı zor değildir ancak birkaç yanıltıcı durum vardır. Normalde erkeklerde hem sırt hem de alt yüzgeçlerde parlak siyah çizgili bantlar varken dişilerde alttaki bant soluktur. Beslenme, alan kavgası veya yeni balıkla karşılaşma anlarında dişiler de geçici olarak erkek gibi görünebilir. Bu durum kalıcı değildir. Dişilerin karın kısmı erkeklere oranla soluktur ve beyaza dönüktür. Eşleşme dönemlerinde özellikle erkek balıkların yüzlerin kararması normal bir durumdur.

Pseudotropheus zebra ile melezlenen sarı prenseslerde siyah çizgiler yokolmuştur. Malesef pek çok çiklitte olduğu gibi bu balıkta da türün saflığı giderek yokolmaktadır.

Aşırı hayvansal proteinle beslenen balıklarda siyah lekeler artar ve renkler canlılığını yitirir. Sarı prenselerde en güzel renkleri elde edebilmek için bitkisel yemleme yapılmalıdır. Karotenoidlerden zengin yemlerin kullanımı ile turuncuya dönük renk elde edilir.

Ağızda kuluçka yapan türlere özgü özelliklerin hepsi sarı prensesler için de geçerlidir. Yavrularına bağlıdırlar, yumurtalar nadiren yutulur.

Malavi türlerine ilgi duyan ancak yer sıkıntısı yaşayanlar sarı prensesi tercih edebilirler.

ASTRONOT - Astronotus ocellatus














Akvaryum hobisinde en fazla tanınan türlerden biridir. İri cüssesi, gözalıcı renkleri ve insana kolay alışabilmesiyle herkesin ilgisini üzerinde toplayabilen astronotlar ülkemizde genelde yetersiz hacimlerde ve kötü su koşullarında bakılırlar. Kaplan, bakır ve albino gibi yaygın olarak bulunabilen varyeteleri vardır. Renklendirici yemlemeyle balıklardaki değişim inanılmaz boyutlara ulaşabilir.




Kesinlikle bir başlangıç balığı olmayan bu türü beslemek için olabildiğince büyük bir akvaryuma, kuvvetli mekanik ve biyolojik filtrasyona ihtiyaç vardır.

Sağlam yapısından beklenmeyecek sekilde beyaz benek ve mantar hastalığına (özellikle göz) hassas bir türdür. Bulundukları akvaryumda kuvvetli bir ısıtıcı bulunmalıdır ve plastik ısıtıcı koruyucusu kullanarak balıkların ısıtıcıyı kırmaları engellenmelidir. Gözlerdeki bulanıklık suyun ağırlaştığını ve acilen bir su değişimi yapılması gerektiğinin habercisidir. Bu aşamada geç kalınırsa göz kalıcı olarak saydamlığını yitirir.

Erişkin astronotların taşınması da güçtür. Mutlaka kova içerisinde taşımanızı ve akülü bir motorla hava vermenizi tavsiye ederim. Özellikle stresli anlarda aşırı mukus salgılayarak suyu çok süratli bir şekilde bozarlar.

Cinsiyet ayrımı zordur. Tüplere bakarak ayrım yapmak sadece yumurtlama döneminde mümkündür. Balıkları sürü içinde izleyerek çift ayırmak mümkün olabilir. Çene çeneye kitlenerek kavga edilmesi erkekler arasında sıkça görülmekle birlikte, eşleşme davranışının başlangıç dönemlerinde cinsiyetler arasında da sergilenebilir.

Yem seçmezler. Kaliteli ve yüksek proteinli stick yemlerle sorunsuz beslenebilirler.
http://akvaryum.mavituna.com/%5Cmages%5CAstronotusocellatus.jpg

AKVARYUM SUYU HAZIRLAMAK!

Akvaryumculukta çoğu zaman şebeke suları dinlendirilerek kullanılmaktadır. Bu suların kimyasal özellikleri insan sağlığı ve tesisat sisteminin zarar görmemesi amacıyla belli bir aralıkta tutulur. Artezyen ve kuyu sularında çoğu zaman böyle bir kontrol mekanizması bulunmaz.

Kaynağı ne olursa olsun kullandığımız su, besleyeceğimiz balık türleri için uygun olmayabilir.

Piyasada yaygın olarak satılan pek çok balık türü, ortalama su koşullarında yaşayabilir. Ancak özellikle çiklitlerin popüler olmasıyla birlikte balıkların ihtiyacına uygun "su hazırlama" eğilimi ortaya çıkmıştır.

Besleyeceğimiz balıkları belirlerken kullanacağımız suyun özelliklerini bilmek çok önemlidir. Bazı sular fazladan bir işlem gerektirmeksizin belli türler için ideal olabilir. Tersine, bazı suları hazırlamak için verilecek çaba akvaryumdan alınan zevki azaltacak düzeyde olabilir. Bu nedenle su analizi yapmak faydalıdır.

Tanınmış markaların hemen hepsinin suyun pH ve sertlik derecelerini ölçen testleri bulunmaktadır. Bunların bazıları suya daldırılan, bir kullanımlık şeritler halindeyken, bazıları da ufak bir kap içerisinde bir kaç damla kimyasalla akvaryumdan alınan suyun karşılaştırılması sonucunda elde edilen, renge dayalı testlerdir. Çok sayıda akvaryuma sahip kişilerin, sık ölçüm gerektiren türleri beslemesi söz konusuysa dijital ölçüm aletleri mantıklı bir seçim olacaktır.

Ülkemizde asidik ve yumuşak sulardan hoşlanan balıklar (Diskus, Ramirezi gibi) hobiye yeni girenler tarafından alındıklarında, çoğunlukla uygun su koşuları sağlanamadığı için kısa sürede ölmektedir. Çok sert suya sahip kişilerin bu balıkları seçmesi uygun değildir. Eğer tercih edileceklerse akvaryumun memba suyu (bulunabilen en yumuşak ve düşük pH'lı) ile doldurulması ve su değişimlerinde bu suların kullanılması bir çözüm olabilir. Revers osmos cihazı ve bazı reçineler ile sert sular yumuşatılabilir. Ancak bu tip çözümler hem maliyet hem de uygulanabilirlikleri açısından kolay değildir. Afrika Çiklitleri'nin pek çoğu sert sulardan hoşlanır ve iyi birer alternatif olabilirler.

Suyun pH değerinin istenilen düzeye getirilmesi için pH yükseltici ve düşürücü solüsyonlar bulunmaktadır. Çok sert sularda bunları kullanarak pH'ı kalıcı olarak düşük tutmak zordur. pH yeniden yükselme eğilimde olacaktır. Sık sık solüsyon kullanarak pH'ı düşük tutmak, kimyasalın akvaryumda birikimine bağlı olarak balıkların sağlığını tehdit edebilir.

Yumuşak suların özelliği, pH değerinin kararsız oluşudur. Bu suların pH değerleri daha kolay düşürülebilir. Yumuşak ve asidik sulardan sert ve alkali su elde etmek hedefleniyorsa akvaryuma ve varsa dış filtre içerisine mercan kırığı koymak faydalı olacaktır. Mercanlar çözünerek suya bir miktar sertlik kazandıracaktır. pH yükseltici solüsyonlarla istenen değer ayarlanır.

Su bozulmasıyla ilgili önemli bir hatırlatma...

Akvaryumda su dengesi bozulduğunda, özellikle yeni kurulmuş akvaryumlarda suda amonyak birikimi (balıklar için çok zararlı) olmaktadır. Amonyak asidik ve nötr ortamlarda amonyağa oranla daha az zehirli olan amonyum halindeyken, pH yükselince amonyum amonyağa dönüşür ve zehirlenme tablosu süratle ağırlaşır. Bu nedenle;

Özellikle yeni kurulan akvaryumlarda pH yükseltici kullanılacaksa, su bozulması tablosu açısından tetikte olmak gerekir. Sudaki amonyak/amonyum, nitrit, nitrat düzeylerini ölçmek için testler de bulunmaktadır.

CANLI DOĞURANLAR

http://img101.yukle.tc/images/9046lepistes_baliklari_resimleri_poecilia_reticulata2_www_bakterim_com.jpg



Poeciliidae, Goodeidae, Hemirhamphidae
Canlı doguranlar günümüzde en iyi bilinen ve akvaryum hobisi için milyonlarca yetistirilen tür balıklardır. Canlı doguranlar denince hemen akla Lepistes, Plati, Kılıçkuyruk ve Moli gibi balıklar akla gelir.
Adi üstünde canlı doguran balıkların yavruları canlı olarak dogar. Yumurtalar annenin vücudunun içindeyken döllenir ve yumurtanın gelismesi ve yavrunun yumurtadan çıkması annenin vücudunda tamamlanır. Yavrular anne tarafından 'dogurulduktan' hemen sonra yüzmeye ve beslenmeye baslarlar. Çogu canlı doguranlar grup halinde yüzmeyi severler, bu yüzden ayni türden birkaç taneyi bir arada tutmak gerekir. Grupta disiler erkeklerden daha fazla olmalı yoksa erkekler disileri çok fazla kovalayıp (çiftlesmek için) onların yorulmalarına ve gücsüz düsmelerine yol acabilir. Akvaryumlarinin arka ve yanları sıkca bitkilendirilmis ve orta kısımında ise bolca yüzme mesafesi bırakılmalıdir. Bitkisel maddeler çogu canlı doguranın besin kaynaklarının onemli bir kısmını olusturur (Özellikle Molilerin).
Bir disi ve bir erkek canlı doguranın bulundugu her akvaryumda bu balıklar ürerler. Canlı doguranlar genellikle akvaryumseverlerin ilk ürettigi balıklar arasındadir. Uretmek icin hamile balıgı ayırmak yeterlidir, isin geri kalan kısmını disi balık halleder.
Eger karma akvaryumunuzda birkaç yavru yetistirmek istiyorsanız, akvaryumcularda satılan canlı doguran uretme kutularından alabilirsiniz. Bunlar plastikten yapılmıs küçük iki kompartmanlı su yuzeyinde duran kutulardır. Ana hucreye hamile canlı doguran konur ve dogum yaptıgında yavrular deliklerden ikinci kompartmana inerler ve anne tarafından yenilmeden kurtulurlar. Fakat dikkat edilmesi gereken bir husus yavrular dogumdan birkaç saat sonra iyice hareketlenince bir yolunu bulup tekrar ana hücreye girip annelerine yem olabilirler, bu yüzden hamile balıgı hücreye koyduktan sonra devamlı dogumun yapılıp yapilmadigini kontrol etmek lazımdır ve dogum biter bitmez anne balıgı hücresinden çıkarın. Iri canlı doguranlar bu hücrelerden hic hoslanmazlar. Özellikle velifera gibi turleri bu hücrelere koyarsanız hemen hemen her seferinde yavruların ölü dogmasina neden olursunuz.
Diger dogal üretme yolu ise hamile balıgı kendi küçük, çok bitkilendirilmis (fazla yapraklı bitkilerle) bir akvaryuma koyarak, burada dogum yapmasini beklemektir. Bu yöntemle hem hamile balık daha sakin olur hemde benim deneyimlerime dayanarak daha fazla yavru kurtaracagınızdan eminim. Ayrıca bu akvaryumda yavrularıda büyütebilirsiniz.
Ayrıca arada sırada (tabii bu akvaryumunuzunda baska ne tür balıklar olduguna bakar) karma akvaryumunuzdan yeni dogmus yavruları kurtarabilirsiniz. Yavrular dogdukları zaman yumurtlayan balıkların yavrularına nazaran daha gelismis ve iri olduklarından beslemede hiç zorluk çekilmez. Canlı doguran yavruları hazır toz yavru yemlerini veya iyice ufalanmis pul yemleri rahatlıkla yer ve gelisirler.

Belli basli canlı doguranlar:
Kılıçkuyruk (Xiphorus helleri)
Plati (Xiphorus variatus ve Xiphorus maculatus)
Lepistes (Poecilia )
Moli (Poecilia schenops)
Velifera (Poecilia velifera)


http://img135.imageshack.us/img135/7579/klkuyrukvm9.jpg

http://site.mynet.com/poeciliidae/mynet_resimlerim/velifera4.jpg
SAĞLIKLI BALIK VE HASTALIKLAR
Akvaryumlarınızı kurulum kurallarına uygun kurduysanız muhtemelen balıklarınız sağlıklı bir ortamda yaşayacaklardır.
Balıkların hastalanma nedenlerini en önemlisi akvaryum sahipleridir.Hastalıklara davetiye çıkaran 3 temel neden vardır

*-Akvaryum koşullarındaki bozukluklar
*-Beslenme bozuklukları
*-Mantar,parazit ve bakteriler

Hastalıklar hakkında bilgi almaya başlamadan önce sağlıklı balığın nasıl olması gerektiğini öğrenmek daha yararlı olacaktır.
Sağlıklı balık;
*-Renkleri canlı ve parlak
*-Hareketli
*-İçgüdüsel davranan(çiftleşme güdüsü gibi)
*-Refleksleri çalışan(tehlikelere tepki verir,cama vurma gibi)
*-İştahlı
*-Sevdiği yiyeceklere karşı oburdur
*-Akvaryumun her alanını kullanır

Balıkların hastalıklarını anlamak çok kolaydır.Şöyle ki;
*-Normal davranışlarından uzaklaşır
*-Çoğu hastalık derisinden belli olur(lekeler,pul dökülmesi,sızıntı,yaralar,bazı organların anormalleşmesi)
*-Rengi soluklaşır
*-Refleksleri zayıflaşır
*-Dış çevreye ilgisi azalır
*-İştahlı değildir
*-Bir köşeye çekilir
*-Ani bilinçsiz hareketler yapar

Bu sayılanlardan biri yada birkaçı varsa balığınız hasta olabilir.Hastalığın tedavisinde erken teşhis çok önemlidir.
Hasta olduğu düşünülen balık derhal başka bir akvaryuma alınmalı,belirtilere göre hastalık teşhis edilip tedavisine
başlanmalıdır.Hastalığın cinsine göre akvaryum dezenfekte edilmelidir.
Bütün hastalıklar akvaryum sahiplerinin ihmalkarlığı yada dikkatsizliği sonucu oluşur.Bu nedenle hastalığı tedavi
ederken onun neden oluştuğunu tespit etmeli ve bu durumu ortadan kaldırmalıdır.
HASTALIKLAR

AKVARYUM ŞARTLARININ BOZUKLUĞUNUN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR
1-Oksijen yetersizliği:
Ciddi oksijen yetersizliklerinde balıkların ölümüne sebebiyet verilebilir.Aşırı bir oksijen
yetersizliğinin olmadığı durumlarda balık az oksijen almasından dolayı hastalıklara karşı dirençsiz kalabilir.
Belirtileri:Balıklar akvaryumun yüzeyine toplanır,havadan oksijen almaya çalışırlar.Bu gibi durumlarda akvaryumun
suyu 1/3 oranında uygun su ile değiştirilmeli ve oksijen kaynakları(hava pompası,filtre v.s.) gözden geçirilmelidir.
-Akvaryuma kapasitesinden fazla balık konması:Akvaryumlarda 2.5 cm lik bir balığa 150 cm2 lik su alanı hesaplanmalıdır.
Belirtileri:Balıklar arası huzursuzluk,didişme,akvaryum dışına sıçrama,kavgalar,küçük balıkların yenmesi.
-Bitkilendirmenin hatalı ve yetersiz olması:Bitkiler iyi bakılmadıklarında oksijen kaynağı olmaktan çıkarlar,birer
zehir makinesi haline gelirler.Yeterli aydınlatılmayan akvaryumlarda bitkilerin karbon yaymaları ve gelişemedikleri için
çürümeleri kaçınılmazdır.Akvaryumları bitkilendirmeden önce bitkiler hakkında bilgi almalı ve buna göre düzeni ayarlamalıdır.
Bakımsız bitkiler akvaryum suyunun zehirlenmesine sebep olur.
Belirtileri:Oksijen yersizliğindeki belirtilerin yanı sıra toplu ölümler olabilir.
-Hava pompası ve filtrenin yanlış kullanımı:Bitkilendirmenin az yada hiç olmadığı akvaryumlarda kullanılması zorunlu
olan hava pompası sürekli çalıştırılmalıdır.Elektrik tasarrufu,ses yada başka sebeplerle aralıklarla çalıştırılan hava pompalarından
yeterli verim alınamaz.
2-Fazla Oksijenden doğan sakıncalar:
Oksijenin az olması sorun yarattığı gibi fazlalığı da sorun yaratır.Fazla oksijen balıkların kan
dolaşımları üzerinde olumsuz etkiler yaratır.Özellikle yavru balıklar bünyelerinin zayıflığı sebebiyle fazla oksijene dayanamaz ölürler.
Belirtileri:Balıkların yüzgeçlerinde ve bitkilerin yapraklarındaki hava kabarcıkları.
Oksijen fazlalığını oluşturan sebepler;
-Dinlendirilmemiş çeşme suyu kullanma:Evlerimizde kullandığımız çeşme suları basınç yardımıyla bize ulaştığı için oksijeni boldur.
En az 48 saat dinlendirmek gerekir.
-Çok oksijen veren bitkilerin aşırı kullanılması:Elodea,Riccia gibi bol oksijen veren bitkilerin bol olması akvaryum suyunun
oksijenini arttırır.
-Hava pompasının bol hava vermesi:Akvaryuma filtre ve hava pompası ile gereğinden fazla hortum kullanılarak hava verilmesi.
Bu durumda yapılacak hava pompasının çıkışına bir T koymak ve verilen havanın oranını ayarlamak olacaktır.
3-Uygun olmayan su şartları:
Akvaryum suyunun hazırlanması kurallarına dikkat edilmemesi,balıkların hava keselerinin iltihaplanmasına
deri üzerinde beyaz lekelerin oluşup derinin dökülmesine neden olur.Yapılması gerekenler;hemen akvaryumun 1/3 oranında suyu
değiştirilmeli,bir sifon aracılığıyla dipteki pislikler alınmalıdır.
Akvaryum suyunun bozulma nedenleri:
-Klorlu çeşme suyunun bekletilmeden kullanılması
-Akvaryum tabanının pislik dolması ve bunun temizlenmemesi(bu iş için en uygunu bir çöpçü balığı edinmektir) sonucu dipte asit ve alkalilerin
yoğunlaşması.
-Akvaryum yapımında,çinko,bakır,teneke gibi maddelerin kullanılması.Bu maddeler suyla temaslarında zehirleyici etki yapabilirler.
4-Su ısısındaki değişikler:
Akvaryumun ısısı besleğimiz balıklarımızın ihtiyaç duydukları ısıda sabitlenmelidir.Isıdaki değişimler balıkları olumsuz etkiler.
Balıklara istedikleri ısı verilmediği takdirde hastalıklar ortaya çıkacaktır(özellikle solungaç iltihabı).Bu durumda ortaya çıkan hastalığın tedavisi yoktur.
Yapılacak şey ısıyı iyi ayarlamaktır.

BESLENME BOZUKLUKLARIN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR
1-Şişmanlık:
Balıklarda fazla ve yanlış beslenme sonucu görülür.görünüşte zararlı değildir ama üretim yapmak istiyorsanız,balıkların şişmanlıktan
yumurtalıklarının yağlanması ve bunun sonucu yavru üretiminin durması sorun yaratabilir.Kısırlık oluşabilir.
2-Bağırsak iltihabı:
bir hafta kadar yemeden kesilen balık ayrı bir akvaryuma alınmalı hastalık kaybolana kadar az ve değişik yemlenmelidir.,
hastalığa sebep olan yemde bir süre verilmemelidir.Hastalığın oluşma sebepleri;
-Yemde aşırı tuz bulunması
-Sürekli kuru beslenme
-Tek tip canlı yemin sürekli verilmesi
Belirtisi:İltihaplı,kanlı dışkı.
3-Kabızlık:
Balığın anüsünde asılı duran dışkı,gözle görülür karın şişliği,yeme ilgisizlik,ilerleyen durumlarda balığın hiç dışkı çıkarmaması ve
yemden tamamen kesilmesi şeklinde görülür.
Tedavi olarak balığa Parafin Oil'de yarım saat bekletilmiş karides unu,canlı yem ve haşlanmış ıspanak verilmelidir.Geçmemesi durumunda eğer mümkünse
Hint yağı ile anüsten lavman yapılabilir.Kabızlığın sebebi devamlı kuru yemlemedir.
4-Kısırlık:
Ölümcül bir hastalık değildir ama üretim isteyen akvaryumcuların en sevmedikleri hastalıktır.
Sebepleri çeşitlidir.Genelde yukarıda adı geçen hastalıkların sonucu oluşur.

MANTAR PARAZİT VE BAKTERİLERİN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR
Mantar,parazit ve bakteriler akvaryumlarımıza daima dışarıdan girerler.Bitki,hasta balık,temizliğinden emin olunmayan canlı yemler akvaryumlarımıza bu
canlıların girmesine ve bazen tüm balıklarımızı kaybetmeye varan hastalıklara sebebiyet verirler.
Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için yapılması gerekenler;
-Yeni dikilecek bitki,yarım lt kadar suya atılan dezenfektan içerisinde 2 saat kadar bekletilmeli,
-Yeni alınacak balığın güvenliğinden endişe duyuyorsanız bir hafta kadar başka bir akvaryumda karantinada bekletilmesi,
-Kaynağı bilinmeyen canlı yemlerin kullanılmaması,steril olduklarına dikkat etme,
-Balıkların besinlerine ve akvaryum suyuna özen göstermek.
Bütün bunlara dikkat etmemize rağmen yinede akvaryumlarımıza şanssızlık sonucu bu canlılar nüfuz edebilirler.O zaman hastalığı zamanında
teşhis etmeli ve hemen tedaviye başlamalıyız.
Aşağıda verilen bilgiler bu canlıların balıklarınızda oluşturabileceği hastalıklardır ve incelenmesi gerekir.Teşhis ve tedavide geç kalmayın.
1-Mantar Hastalığı:
Mantar,sağlığı bozulmuş,yaralanmış balıklarda kolaylıkla ortaya çıkabilen bir hastalıktır.Sağlıklı balıklara zararı dokunmaz.
Bir salgın tehlikesi yoktur.Kötü beslenme,bakımsızlık,yaralanma,ani ısı ve su değişimi sonucu direnci kırılan balıklar tehlike altındadır.
Teşhis:Yaralarda ve deride bozulma,pamuk görüntüsü almış deri parçaları,iştah kaybı,saklanma.
Tedavi:Balığın mantarlı kısmına mümkünse akvaryumcularda bulunan mantar ilaçlarından sürülebilir,Isısı 30 C a yükseltilmiş ve düzenli havalandırılan bir
akvaryuma alınmalı,Bir hafta kadar ilaçları prospektüslerine göre kullanmalıdır.İlaçlarda bulunan etkin maddeler(Pennicline,Phenoxyethanol)
2-Balık Sülüğü:
Teşhis:Paraziti taşıyan balık,ondan kurtulmak için anormal hareketler yapar,Kuma ve otlara sürtünür.
Tedavi:Bu belirtileri gösteren balıkları %3 oranında eritilmiş tuzlu suyla banyo yaptırılmalıdır.Bu banyo sülüklerin bayılarak düşmelerini sağlar.Düşmeyenler
olursa bir cımbızla alınabilir.Balığı kendi akvaryumuna koymadan önce üzerindeki ölü pulları su çalkantısı sayesinde almak iyi olur.Dikkat edilmesi gereken
akvaryumların ısılarının aynı olmasıdır.
3-Balık Yengeci:
Teşhis:Balık devamlı huzursuz bir hareketlik içindedir.Gözle rahatça görülebilen parazit,başındaki iki koluyla balığa tutunur ve kanını emerek beslenir.Bu
parazit gerçek yengeç familyasındandır.
Tedavi:Bildiğimiz sofra tuzu ile akvaryumdan çıkarılan balık üzerindeki yengeç bayıltılır ve bir cımbızla balığın gövdesinden alınır.Balığı zedelememeye
dikkat edilmelidir.
4-Kara Benek:
Teşhis:Kist halinde koyu renkli benekler.Kist şeklinde görülen bu lekelerin altında yuvalanmış parazitler bulunur.
Tedavi:İlk iş akvaryumu sümüklü böceklerden arındırmaktır çünkü parazit ara hayvan olarak sümüklü böcekleri kullanır.Tedavide akvaryumculardan
bulabileceğiniz Nitrofurazon ihtiva eden ilaçları kullanmalıdır.Tedavi banyo şeklinde yapılmalıdır.
5-Beyaz Benek:
Teşhis:Deri ve yüzgeç üzerinde oluşan beyaz noktalar.Her noktanın içerisinde ir parazit bulunur.Belirli bir gelişimin sonunda parazit üreme amacıyla
balıktan ayrılır ve akvaryumun dibine çöker.24 saat gibi kısa bir sürede 200-300 parçaya ayrılır ve bu şekilde çoğalarak tekrar balıklara tutunur.Acil
önlem alınmadığı takdirde akvaryumda bir salgın başlayacaktır.
Tedavi:Parazit balığın üzerinde yok edilemez.Üreme için balıktan ayrılması beklenmeli,etkili tedavide kinin kullanmalıdır.Ama kinin bulmak biraz zor
olacağı için tedavinin daha kolay yolu akvaryumcularda elde edeceğiniz bu hastalık için üretilmiş ilaçları kullanmaktır.İlacın etken maddesi
(Mercurochrom).Bir diğer yöntem Metilen mavisi kullanmaktır.Balıkları kumsuz ve bitkisiz başka bir akvaryuma alarak metilen mavisi akvaryumu
mavi renge dönüştürecek kadar dökülmeli,bolca havalandırmalı ve suyunu haftada bir 1/2 oranında değiştirmeli,durum takip edilerek parazit görülmeyene
kadar bu işleme devam edilmelidir.Diğer akvaryumda kalan parazitler balıklar olmadığı için öleceklerdir.
6-Hidrokoride ve Libellula:
Teşhis:Cilt üzerinde oluşan sarı lekeler.Daha çok solungaçlara yakın yerlerde yuvalanır,balığa vantuzlarıyla yapışarak süratle çoğalır.Tedavide geç kalınırsa
özellikle yavru balıklarda çok ölümcüldür.
Tedavi: %5 lik Metilen mavisi ile 10 lt ye 5 damla akvaryum ilaçlanır.5 günlük tedaviden sonra akvaryumun suyu tamamen değiştirilir.Bütün bitkiler
dezenfekte edilir ve aynı işlem bir kez daha yapılır.Daha kolay bir yöntem ise;akvaryum tamamıyla karartılır ve sadece bir yerden küçük bir açıklık bırakılır,
buraya konulacak cam parçası üzerine parazitler ışık almak için toplanacaktırlar,camın çıkarılmasıyla parazitlerden kurtulunabilir.
7-Patlak Göz:
Gözün birisi yada ikisi yuvasına sığmayacakmış gibi şişerek patlar,daha çok Japon türlerinde görülen bu hastalık sonucu balı kör olur.
Bazen gözlerini kaybeden balık bu şekilde yaşayabilmektedir.Nitrofurazon ihtiva eden bir ilaçla balık ayrı bir akvaryumda ilaçlanmalı ve şişlik kontrol
altına alınasıya kadar tedaviye devam edilmelidir.Şişen gözler genellikle eski haline gelmez.
8-Ağız Yaraları:
Teşhis:Baş kısmında özellikle ağız çevresinde oluşan beyaz mantar tabakası.
Tedavi:Pamukçuk adıylada bilinen bu hastalık tedavisinde balık ayrı akvaryuma alınır,diğer akvaryum dezenfekte edilir.Balık 10 lt ye 100 mg Terramycin'le
tedavi edilir.2 günde hastalık iyileşir.
9-Kuyruk Çürümesi:
Teşhis:Çok renkli balıklarda sıkça rastlanan bir hastalıktır.Kuyruk ve yüzgeçlerde kırmızı beneklerle başlar,üst kısımlarından çürümeye başlar gövdeye doğru yayılır.
Çürüme gövdeye geçince ölüm kaçınılmazdır.
Tedavi:10 lt suya 250 gr eritilmiş kaya tuzu ile balık banyo yaptırılır yada akvaryuma kaya tuzu eklenir yada akvaryuma 10 lt ye 750 mg. Terramycin karıştırılır.
Kısa sürede hastalı tedavi edilir.
10-Pul dökülmesi:
Teşhis:Oksijen yetersizliğinde olduğu gibi balık su yüzeyinde yüzer,hareketleri ağırdır,pullarının bir kısmı dökülmüştür.İlerleyen safhalarda pullar tamamen dökülür.
Tedavi:Hasta balık ayrılır ve akvaryumun suyu tamamen değiştirilip dezenfekte edilir.Tamamen iyileşme garantisi olmayan Chloromycetin tedavisi 10 lt ye 600 mg
uygulanır.
11-Balık Veremi:
Teşhis:Fazla dolaşmayan balık,iştahsız refleksleri zayıf ve zayıflamıştır.
Tedavi:Gerçek verem mikrobunun yarattığı bir hastalıktır,100 lt suya 2 gr. Streptomcin veya Para Amine Salisilic acid ile ilaçlanır.Tek bir balıkta belirti varsa balık ayrılmalıdır.

YUNUS BALIKLARI


Güzel ve biraz yumuşak mizaçlı olduğu için beslemesi zevkli olan bir Malawi Gölü Cichlididir. Genellikle, akvaryum hobisinde Cytocara Moori; 'yunus cichlid' olarak bilinir. Daha önceleri Haplochromis sınıfında 'Haplochromis moorii' ismiyle sınıflandırılmıştı, ancak daha sonra Cyrtocara'ya ait olan bir tür olduğu kesinleşmiştir. Mavi yunus lakabı, yunus balığına kafa yapısı ile benzediğinden gelmektedir.

Yunuslar, Malawi Gölünde nadir bulunan bir türdür ve çok geniş bir dağılım alanı olmamasına rağmen çoğu ihracatçılar bu balığı ihrac etmek için LUMBAULO ve MALOMBE'ye gelir,bu balık ilk olarak1968 yılında ihracat ort***** girmiştir. Şimdi ise yunuslar, akvaryum hobisinin tanınan bir türü haline gelmiştir.

Yunuslar mikro-yırtıcı hayvan olarak sınıflandılırır ve genelde sakin bir tavır içerisindedirler, doğal ortamında bu balıklar çok değişik bir beslenme adaptastonu gösterirler. Fossorochromis rostratus, Mylochromis lateristriga, Taeniolethrinops praeorbitalis vs.. gibi türler ile aynı şekilde beslendikleri bilinir. Doğal ortamında, kumu kazarak yakaladıkları ufak böcekler veorganizmalarla beslenirler, tabi ki bu yunusların göldeki avlanma biçimidir, bizlerin yunus cichlileri akvaryum ortamında cichlid türleri için üretilmiş özel yemler ile beslememiz mümkündür.

Yunusların ulaştıkları boyutlar erkeklerde 20cm., dişilerde 16.5cm yi bulur. Bunlar tipik uzunluklarıdır ve düzenli beslenme sonucu daha uzun boyutlara ulaşabilirler. Cinsel olgunluğa ulaşmaları ve büyümeleri uzun zaman alır, yaklaşık 17 - 18 ay beklemek gerkir. Cinsel olgunluğa ulaştıklarında tüm sabrınızı ödüllendirecek bir üreme şekline sahiptirler, dişiler bir defada 20 ila 90 arasında yumurta dökerler ve bu süreç, dişilerin uygun beslenmesi doğal ortamdaki su şartları gibi özellikler uygun tutulursa 2 ayda bir tekrar eder.

Yumurtlama esnasında erkek, kur yapar halde dişiye karşı ilginç hareketler sergiler ve daha sonra dişi balık balık bir çukur veya taş oyuğu üzerine yumurta döker, yumurtaları erkek balık dölledikten sonra dişi yumurtaları ağızında kuluçkaya yatırmak suretiyle ortalama 18 ila 21 gün taşır. Dişiler kuluçka yaptıkları zaman çok ferah bir ortam isterler, dişiler kendilerine karşı ürkütücü hareketlerde, kalabalık ve rahatsız edici ortamlarda hemen yumurtaları tükürürler, onun için ağzında yumurta olan bir dişiyi rahatsız ediliyorsa ayrı bir yerde tutmak çözüm olabilir. Dişiyi ayrı bir tanka almak için en uygun zaman, gece ışıkları kapatıp o uykudayken yakalayıp ayırmaktır, eğer dişi ayırma sırasında yumurtaları tükürüse yumurtaları alıp dişinin olduğu tanka koymaktan ve onu rahat bırakmaktan başka yapılacak birşey yoktur, dişinin yumurtaları bulup tekrar ağzına alması beklenir, böyle bir sorun ile karşılaşmamak için çok dikkatli olmak gerekir.

Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra gümüş renktedirler, ancak 4cm boya ulaştıktan sonra mavi renk almaya başlarlar. İki cins arasında küçükken hiçbir renk ve farklılık olmadığı için erkek dişi ayrımı yapabilmek için uzun bir süre beklemek gerekir.

Yunuslar dev boyutlara ulaştıkları ve hızlı yüzüp, büyük bir hareket alanına ihtiyaç duydukları için erişkinler ve orta boydaki balıkların 450lt. gibi hacimdeki tanklarda beslenmesi uygun olacaktır, kumlu kıyılarda yaşam sürdürdükleri için tankın zemin malzemesi olarak kum seçmek yeterlidir.

Bitkilerin Bakımı

Işık Enerjisi
Doğal yaşamda olduğu gibi akvaryumdaki bitkilerde ışığa ihtiyaç duyar.Bitkiler fotosentez sırasında karbondioksit ve su kullanarak karbonhidrat oluşturmak için ışık enerjisi kullanırlar.Bitkilerin gelişimi ve yaşaması için fotosentez yapımı şarttır.Öte yandan fotosentez sonucu ortaya çıkan oksijende balıklar ve akvaryumun biyolojik dengesi için hayatı önem taşır.Doğal yaşamda bitkilerin,güneş ışığından sadece belirli bir aralığı kullanabilirler.Bu nedenden ötürü akvaryumumuzda uygun ışık kullanımı çok önemlidir.Bu amaca yönelik birçok ışık satılmaktadır.Yeşil bitkilerin fotosentez sırasında en çok fayda gördükleri ışık rengi kırmızı ve mavidir.Akvaryumumuzda kullanacağımız bu renk çeşitliliği hem bitkiler hemde akvaryumun egzotik görünümü açısından faydalı olacaktır.Işıklandırma sanıldığının aksine basit bir durum değil üzerinde hesaplar yapılması gereken bir durumdur.Az miktarda ışık yetersiz olacağı gibi çok miktarda ışıkta alg oluşumuna neden olacaktır.Akvaryumunuzun yüksekliği,bitki sayınız vb.değerler gözönünde bulundurularak doğru ışıklandırmayı yapabilirsiniz.

Karbondioksit (CO2)
Bitkiler için ışık kadar önemli bir diğer hayati ihtiyaçta co2 dir.Fotosentez sırasında bitkiler yeterli co2 alabildikleri ölçüde,gelişecek ve canlı kalabileceklerdir.Co2 insanlar ve hayvanların solunumu sonucunda açığa çıkan atık üründür.Az bitkili bir akvaryuma sahipseniz,balıkların solunumunda ortaya çıkan co2 yeterli olabilir.Akvaryumunuzda hızla gelişen bitkilerinizin bulunması aynı oranda co2 ihtiyacınıda arttıracaktır.Co2 eksikliği aynı zamanda fotosentez sonucu ortaya çıkan oksijen miktarındada azalmaya yol açacağından,balıklar içinde zararlı olacaktır.Özetlemek gerekirse,bol ve düzgün gelişmekte olan bitkili akvaryumlar,balıklar ve biyolojik denge açısındanda çok faydalıdır.

Besinler
Su bitkileri farklı miktarlarda besinlere ihtiyaç duyarlar.Besinler bu ihtiyaçlar bakımından iki farklı grubta incelenir.
Temel besinler (Makro besinler):
  • Magnezyum (Mg)
  • Potasyum (K)
  • Kalsiyum (Ca)
  • Nitrojen (N)
  • Fosfor (P)
  • Sülfür (S)
Eser Elementler (Micro besinler):
  • Demir (Fe)
  • Bakır (Cu)
  • Vanadyum (V)
  • Bor (B)
  • Molibden (Mo)
  • Çinko (Zn)
  • Mangenez (Mn)
Bu besin maddelerini,hali hazırda satılmakta olan sıvı ve tablet gübreler şeklinde verebiliriz.Gövde ve yapraklarından besin alan bitkiler için sıvı,köklerinden besin alan bitkiler içinde tablet gübre kullanımı daha iyi sonuç verecektir.

3 Eylül 2008 Çarşamba

JAPON BALIKLARI

Carrasius Auratus (Japon Balığı)

Doğal hayatta Asya kıtasında yaşar. Beslenme biçimi hem otçul hem de etçildir. Akvaryum ortamında kaliteli yemlerle beslenirse hem renkleri daha canlı olur hem de yüzgeçleri daha ihtişamlı olur. Tür olarak barışçıldır. Agresif türlerle beslenmemesi gerekir. Akvaryumdaki bitkilerin yapraklarını tırtıklamalarıyla meşhurdurlar. Üreme döneminde erkek balığın solungaçlarında kabacık yapıları oluşur. Dişi düz şekilde çok sayıda yumurta döker. Özenle bakıldığı takdirde 25 seneye kadar yaşarlar. Doğada yaşayan japon balıkları 4-30 derece gibi yüksek eşikli sıcaklık aralıklarına dayanıklıdırlar. Akvaryum ortamında üretilmiş balıklar ise 18-24 derece arasındaki sıcaklıklarda sağlıklı bir şekilde yaşarlar. Sıcak suyu sevmezler. Genelde küçük akvaryumlarda bakılabilecek bir tür gibi bilinse de aslında en az 200 litre akvaryumda bakılmaları gerekir. Geniş akvaryumlarda boyları 20 cm ye kadar büyüyebilir. Suyun pH değeri 7.0-8.0 arasında olmalıdır.

LEPİSTES

Poecilia reticulata (Lepistes)



Latince Adı: Poecilia reticulata

Habitatı ve Anavatanı: Orta Amerika

En Fazla Büyüdüğü Boy: Erkekler 4cm dişler 6cm.

Davranış Biçimi: Barışçıl

Kendi Türlerine Davranışı: Barışçıl

Yüzme Seviyesi: Orta - Yüzey

Sıcaklık: 25°-28°C

En Az Akvaryum Hacmi: 40 lt

Cinsiyet Ayrımı: Dişiler daha iri olur. Erkeklerin arka yüzgeci çok daha geniş ve gösterişlidir. Erkeklerde bulunan gonopod dişilerde yoktur.

Üreme: Canlı doğururlar yavrulaması ve yavruların büyütülmesi kolaydır.

Genel Yorum: Lepistesler gerek barışçıl yapılarıyla gerekse kolay üretilmeleriyle akvaryum severlerin gönüllerinde ve akvaryumlarında taht kurmuşlardır. Pek çok hobicinin ilk başladığı balık olmuştur. Akvaryumda doğal seleksiyonla çok değişik renk ve biçimlerde lepistesler üretilmiştir. Erkekleri dişilerin yarısı kadar olup dişilerden daha gösterişlidirler. Gebelik süresi yaklaşık 28 gün olup bu süre sıcaklık ve genetik faktörler yüzünden 21-40 gün arası değişebilmektedir. Aynı dişilerin erkekler tarafından devamlı kovalanmaması için dişi sayısını erkek sayısının 2 katından fazla tutmakta fayda var. Balıklar 3 aylık olduklarında cinsel olgunluğa ulaşırlar.

japon balıklarında cinsiyet ayrımı

Japon Balıklarında cinsiyet ayrımı diğer balık türlerine göre biraz daha zordur. Özellikle soylu japon balıklarında ayrım iyice güçleşmektedir.Bununla birlikte birkaç gözlem yaparak cinsiyet ayrımı gerçekleştirilebilir.

Erkek japon balıklarında üreme çağında solungaç kenarlarında sivrimsi oluşumlar meydana gelmektedir. Aşağıda erişkin erkek japon balığının sivrimsi çıkıntıları açıkça görülmektedir.Bu çıkıntılar daha çok üreme dönemlerinde ortaya çıkmaktadır.





Bir başka yöntem ise karına bastırma yöntemidir. Bu yöntem acemi akvaristler tarafından uygulanmamalıdır.Yönteme göre cinsiyeti öğrenilmek istenen japon balığı ıslak bir havlu üzerine alınır ve anüse yakın karın boşluğu baş parmak yardımıyla hafifçe bastırılır.Eğer parmak yumuşak şekilde içeri batıyorsa balık dişidir eğer sertse erkektir. Balıktaki bu boşluk yumurta boşluğudur.Erkek balıkta ise aynı yerde sert kıkırdak dokusu bulunmaktadır.




Japon balıklarında cinsiyet ayrımını fark edebilmek için gerekli olan bir başka yöntem ise anüse bakma yöntemidir. Ancak baştada belirttiğim üzere bu yöntem Orandaİncigövde vb soylu japon balıklarında yanlış sonuçlara yol açabilir.Bu yöntem daha çok Cometshubunkin ve klasik japonlarda doğru sonuca ulaşmamızı sağlamaktadır. Anüse bakma yönteminde erkek balığın anüsü ufak ve karna yapışık dişininki ise geniş ve karından ayrıdır.

beyaz benek ve tedavisi

Kış aylarının yaklaşması nedeniyle özellikle su ısısındaki değişimler balıklarımızı olumsuz yönde etkileyecek ve bilinen adı ile BEYAZ BENEK bilimsel adı ile Ichtyophthirius multifiliis parazitlerine karşı bir mücadele başlayacaktır. Aslında beyaz beneğe neden olan tek faktör ısı değişimleri değildir. Streste balıklarımızın bu hastalığa yakalanmasına neden olan sebeplerden biridir. Bağışıklık sistemi zayıflayan balığın özellikle mukoza tabakasının zayıf düşmesi neticesi parazitler kendilerine uygun konaklama ortamını daha rahat bulurlar. Ayrıca kötü su şartları da daha çabuk üremelerine vesile olduğu için balıklarımıza musallat olmaları daha da kolaylaşır.



Parazitler 05-15 mm civarındadırlar. Genel prensipleri balığın derisini yok ederek vücut sıvısına ulaşmak ve beslenmektir. Erişkin hale gelen parazitler balığın vücudundan ayrılarak uygun bir zemin bularak bölünmeye başlarlar. Bu bölünme ikinin katları şeklinde devam eder. Suyun sıcaklığına göre sayıları birden artabilir. Bölünen yeni parazitler su içinde yüzerek balık avına çıkarlar. Yapışacak bir balık bulamazlarsa 2 gün içinde ölürler.

Hastalığa yakalanmadan önce ön tedbirler almak en akıllıca olanıdır. Bunları birkaç madde halinde sıralarsak daha akılda kalıcı olabilir.

1- Akvaryumumuz için uygun ısıtıcı tercih edilmelidir. Düşük güçteki ısıtıcı akvaryum hacmi büyük olduğu için gerekli ısıyı sağlamakta zorlanıyorsa ısı değişimleri kaçınılmazdır. Bunun için uygun güç hatta biraz daha fazlası tercih edilmelidir.
2- Düzenli su değişimi yapılarak suyun tazeliğini korumak ve kötü su şartlarından uzak tutmak yerinde olur. Yeni su değişimlerinde akvaryum suyunun ısısı ile değişim yapılacak dinlenmiş suyun ısısının aynı olmasına özen gösterilmelidir.
3- Deri ve mukoza tabakasını güçlendirmek için vitamin takviyesi yapılmalıdır. Özellikle B VİTAMİNİ kompleksli ürünler kullanmak daha faydalı olacaktır. Eczanelerde satılan bemiks vitamin kullanımı da direnci artırmak adına etkili bir önlem şeklidir.
4- Balıklara çok geniş kapsamlı bir konu olsa da stres yaratacak unsurlardan uzak uygun koşullar sağlanmalıdır. Bu sayede bağışıklık (İmmün) sistemi güçlü tutulacak ve hastalıklara karşı direnç maksimize edilecektir.

Balığın beyaz beneğe yakalandığını anlamak çok zor değildir. Gözle görülebilir bir hastalıktır. Hastalık genelde aşağıda resimlerde görüldüğü gibi yüzgeçlerde başlar. Ayrıca bu hastalığa yakalanan balıkta ani pike hareketleri gözlenir zaman zaman cisimlere sürtünür. Balık yüzgeçlerini kapatır. İleri vakalarda sık solungaç hareketleri gözlenir.






Alınan tüm önlemlere rağmen eğer akvaryumda beyaz benek başgöstermiş ve balıklarımıza bulaşmışsa tedavi süreci başlatmak gerekir. Pek çok balık hastalığına oranla aslında tedavisi daha kolaydır. Erken teşhis etmek tedaviyi de kolaylaştıracaktır. Çünkü sayıca az olan parazitler deriye tam anlamıyla yapışmadan süreç başlatılırsa kullanılacak ilaçlar daha güçlü bir şekilde etki edecektir. En pratik tedavi yöntemi su ısısının kademeli olarak normalden 3-4 derece yukarı çekilmesi ve balık türleri için sakınca yoksa kaya tuzu kullanımıdır. Tuz miktarı balığın tolore edebileceği oranda ayarlanmalıdır. Bu sırada akvaryum günlük düzenli su değişimi ile takviye edilmelidir. Su sıcaklığı yükseldiğinde oksijen yokluğu çekildi için akvaryum iyice havalandırılmalı gerekirse takviye ekipman kullanılmalıdır. Işıklar kapalı tutulmalıdır. Bu tedavi yöntemine genelde balıklar cevap vermektedir. Bunun dışında piyasada satılan değişik markalarda ilaçlar mevcuttur. Hangi ilacın nasıl etkin kullanılacağı ancak prospektüsünden anlaşılır. Fakat genel olarak mantık ilaç kullanımı ile birlikte günlük dipten su çekimi ve değişimi ile takviye yapılmasını ihtiva eder. Tedavi birkaç gün sürer.