11 Kasım 2008 Salı

yavru balık nasıl yetiştirilir

http://img205.imageshack.us/img205/848/003ka1.jpg


Canlı doğuranların yavrularının yetiştirilmesinde belki de en büyük sıkıntı yine bu yavruların ebeveynleridir. Ne kadar iyi beslerseniz besleyin, yetişkinler yavrularını bir şekilde yerler. Bu da daha doğduğu andan itibaren kendi kendine yeten, tek başına beslenebilen, rahatlıkla yüzebilen bu yavruların yetiştirilmesindeki en büyük etkendir. Peki, doğumdan itibaren neler yapılmalı?

1) Doğum:
Doğumdan önce dişi rahat bir yere konulmalıdır. Aksi halde strese girebilir ve doğumda çeşitli sorunlar ile karşılaşılabilir. Doğum alanı ne kadar geniş olursa ve saklanacak yerler ne kadar bolsa annenin yavrularını yeme ihtimali de o kadar azdır. Doğumu yapılacağı yerler açısından, hem iyi hem kötü yönleri ile birkaç grupta inceleyebiliriz.

Yavrulukta doğum:
Yavruluk asla tavsiye edilmez. Bazen anne balık günler önceden doğum yapacağı güne kadar yavrulukta bekletilmekte, bu da hem annenin hem de doğacak yavruların hayatını tehlikeye atmaktadır. Ayrıca yer dar olduğu için; örneğin gece doğum yapan anne siz sabah kalkıp onu ana akvaryuma alıncaya kadar yavruları rahatça yiyebilmekte.

Ayrı bir tankta doğum:
Genelde en iyi çözüm anneyi ayrı bir tanka alarak doğumun gerçekleşmesini sağlamaktır. İyi bitkilendirilmiş, dibinde kum bulunan ayrı bir tank yavrulama için mükemmeldir. Anneyi doğumdan yaklaşık 4–5 gün önce bu tanka almak balığın bu yeni tanka alışması ve doğum anı gelene kadar akvaryuma alışması için önemlidir. Böylece anne doğum günü gelene kadar yer değişimden oluşabilecek stresi üzerinden atmış olacaktır.

Ana tankta doğum:
Eğer doğum için ayrı bir akvaryum sahibi değilseniz, yenisini de almak istemiyorsanız ana tankta doğum yavruluğa göre daha avantajlıdır. Eğer bolca saklanacak yer varsa ana tankta doğum genellikle bir sorun olmaktan çıkar. Tabii ki melek balığı gibi bütün yavruları bulup teker teker yiyebilecek bir balık türünü akvaryumunuzda barındırmıyorsanız. Yavrulara saklanma yeri yapılmasını daha ileride ele alacağız.

2) Doğumdan sonra yavruların gelişimi:
Yavruların gelişimini etkileyecek birçok etken vardır. Bunların arasında beslenme, saklanacak alanlar, su değerlerinin uygunluğu ve yavruların gezebileceği alanlar vardır. Beslenme hiç şüphesiz en önemlisidir. Yavrularınızı gün içinde 4–5 öğün, azar azar yemleyiniz. Örneğin bir gün içerisinde iki defa yemleme yapıyorsanız, aynı miktarda yemi gün içerisinde 4–5 seferde vermeniz balıklarınızın daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Yavruları ilk gün beslemenize gerek yoktur. Saklanacak yerler, yavruların gezebileceği geniş bir alan sağlanmazsa yavrular strese girebilir. Etrafta onları yiyebilecek büyük balıklar olmasa dahi saklanacak yerleri onlara sağlamanız balıklarınızın kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacaktır. Ayrıca yüzebilecekleri geniş alanlar balıklarınızın daha hızlı büyümesini ve daha sağlıklı olmalarını sağlayacaktır. Az miktarda akıntı ise yavrularınızın kas sistemlerin gelişimini olumlu yönde etkileyecek, öbür yandan mantar ve parazitlerin çoğalmasını engelleyecektir. Yalnız akıntının çok olması yavrularınız için rahatsızlık verici ve yorucu olabilir. Bu da yavrularınızı yorar ve onların vücutlarının hastalıklara karşı dirençli olmasını engeller.

Yavrulukta yavruların yetiştirilmesi:
Yavruların yavrulukta beslenmesinin birkaç avantajı olduğu gibi pek çok dezavantajı da vardır. En büyük avantajı yavruların diğer balıklar tarafından yenmesini engeller. Fakat yavrularınıza saklanacak yer sağlamadığı için onların strese girmesine sebep olur. Beslenmeleri ne kadar iyi olursa olsun yüzebilecekleri alan sınırlıdır. Bu da onların gelişimlerini olumsuz yönde etkiler. Yavrularınız yavaş büyür, akıntı az olduğu için kas sistemleri güçlü olmaz. Yavruluk balıkların yetiştirilmesinde asla tavsiye edilmez.

Ayrı bir tankta yavruların yetiştirilmesi:
Dibine yeterince kum konulmuş, bitkili, saklanacak yerleri olan ufak bir akvaryum yavruların yetiştirilmesi için idealdir. Filtre olarak suda çok fazla akıntıya sebep olmayan sünger filtreler kullanılabilir. Bitki bulunması yavrular için çok önemlidir. Bitkiler sudaki nitrat ve amonyak gibi maddelerin ortamdan uzaklaştırılmasını sağlayacak ve yavrularınıza hızlı ve sağlıklı bir büyüme ortamı sağlayacaktır. Yavrular da bitkinin yapraklarında oluşacak yosunları afiyetle yiyeceklerdir. Akvaryumda yavruluğa göre yüzebilecekleri alan daha fazla olduğu için yavrularınız daha çabuk ve sağlıklı büyür. Yanlarına dekorasyon amacı ile kullanılan delikli kayalardan koymanız onların kendilerini güvende hissetmeleriniz sağlayacaktır. Dibe kum konulması yararlı bakterilerilere yaşayacak ortam oluşturur.

Ana akvaryumda yavruların yetiştirilmesi:
Genellikle yavrulukta beslemekten bile daha iyi bir yöntemdir. Eğer akvaryumunuzda melek balığı gibi avcı bir balık yoksa yavrularınızı rahatlıkla yetişkin canlı doğuranlar ile besleyebilirsiniz. Tek şart akvaryumda yeterince saklanacak yer bulunması ve filtre gibi yavruları çekebilecek tehlikelerin önüne geçilmesidir. Filtrelerin suyu çektikleri bölümü bayan çorabı ile sarararak bu tehlikenin önüne geçmek kolaydır. Esas sorun büyük balıkların tehlike olmaktan çıkarılmasıdır. Bu konuda pek de iç açıcı olmayan bir haberim var. Saklanacak yerlerinizi ne kadar iyi yaparsanız yapın birkaç yavrunuz bir şekilde yem olacaktır. Bunun önüne geçmek neredeyse imkânsızdır. Ama yavrularınızın çoğunu sağlıklı olarak büyütmek istiyorsanız bitki sayısını arttırabilirsiniz. Bitki seçimini ince sık yapraklar sahibi olan bitkilerden yana yapmak çok iyi sonuç verecektir. Benim tavsiyem Java Moss gibi yavaş büyüyen fakat yavruların saklanması için mükemmel olan bitkilerdir. Yüzey bitkileri de yavrulara mükemmel bir yuva olacaktır. Delikli kayalardan da akvaryuma koyabilirsiniz. Yetişkin balıklarınızın yemlemesini de az miktarda yem ile günde birkaç sefere çıkartmanız yavruların yenilmesini engelleyecektir.

Yavrulara saklanacak yer yapmanın diğer bir yöntemi ise rafya kullanmaktır. Kırtasiyelerden çok ucuza bulabileceğiniz rafyayı makastan geçirerek kıvırcık hale getiriniz. Bir öbek halinde akvaryuma koyacağınız rafya dipten yüzeye kadar uzanırsa yavrularınız hem rahatça yem yiyebilir hem de yem için yüzeye çıkarken diğer balıklara yem olmazlar. Rafyayı misina ile dibe bağlayabilir veya akvaryumda geniş alana dağılmasını engelleyebilirsiniz. Benim tavsiyem Rafyanın akvaryumun iki ayrı köşesine birer tane koyulmasıdır. Böylece akvaryumun öbür ucunda gezinen yavrular da saklanacak yere sahip olabilirler.

3)Yavruların beslenmesi
Canlı doğuran yavrularının en güzel özelliği doğduktan sonra fazla bir bakıma ihtiyaç duymadan, kendi başlarının çaresine bakabilmeleridir. Akvaryumdaki yosunlar da dahil pek çok şey ile beslenebilirler. Tabii ki yosun tek başına onları beslemeye yetmeyecektir. Yavrularınıza artemia vermeniz onların hızla boy atmalarını sağlayacaktır. İnce bir toz haline getirilmiş pul yemler de kullanılabilir. Bunun için karabiber tohumlarının öğütülmesinde kullanılan öğütücüleri kullanabilirsiniz. Ara sıra haşlanmış ıspanak yaprağı vermeniz diyetlerini zenginleştirecektir. Yavrularınızı tek çeşit yem ile beslemeyiniz. Çeşitli yemler ile diyetlerini zenginleştirmeniz yavrularınızın hızla büyümelerini ve sağlıklı kalmalarını sağlayacaktır. Yem verdikten sonra dibe çöküyorsa kısa süre sonra yemi dipten çekilmelidir. Aksi halde suyun kalitesi kısa sürede bozulacaktır. Eğer yavrular ayrı bir akvaryumda besleniyorsa her gün akvaryum suyunun %10’unun dinlenmiş su ile değiştirilmesi yararlı olacaktır.

Belli bir dönemi geçmiş olanlara pek faydası dokunmayacaksa bile yeni başlayanlara faydası olmasını dilerim.



Özellikle ana tankta yavru besleyecekseniz sık dikilmiş elodea cabomba gibi bitkilerin çok büyük yararı olmaktadır. Özellikle cabomba ile çok iyi sonuçlar aldım. Tel tel yaprakları arasında yavruların saklanması için mükemmel bir ortam oluşmaktadır. Ayrıca java moss ile ilgili de bir noktaya temas etmek istiyorum. Bilindiği üzere java moss üzerinde dibe çöken yemleri ve balık pisliklerini tutmaktadır ve bu bitkiyi temizlemek neredeyse imkansızdır. Bir süre sonra bitki üzerinde biriken yem artıkları ve dışkılar sudaki amonyak vb. azot bileşenlerinin artmasına sebep olmaktadır. Bu da suyunuzun kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple küçük tanklarda çok yoğun miktarda kullanılması sakıncalı olmaktadır.



1- Canlı doğuran yavrularının saklanmasında java moos bitkisinin yanında olmazsa olmazlarından Cobamba ve demet halinde dikilecek Elodea kesinlikle tavsiyem olacaktır.

2- Rafya kullanılacaksa delikli hortum vantuzuna bağlanan rafyayı zemindeki cama yapıstırılması suretiyle çok daha sağlam sabitlemek olasıdır.

3- Filtrenin emiş hortumuna yavru kayıplarını önlemek açısından kadın çorabı takılabilir ama çok çabuk tıkanma yapabiliyor devamlı temizlemek gerekir, bunun için alternatif olarak Nikah şekerinin delikli tülbentini lastik yardımı ile bağlamak veya eskimiş kepçenizin filesini bu amaçla kullanmak da iyi bir alternatiftir.

4- Son olarak damızlık balık yetiştirmek istiyorsak, yavru balıkları 1,5 aylık iken dişi ve erkek ayrımı yaparak 4-6 aylık olana kadar bu şekilde beslenir erken çiftleşmelerin önüne geçilirse, hem balıklar gelişimini tam olarak tamamlar hemde sakat yavru ve verimsiz doğumların önüne geçilmiş olur

http://site.mynet.com/ertugrulsancak/text/2005-11-01_182419_cichlasoma_nigrofasciatum_3.jpg

genel akvaryum bilgileri

http://www.supercoolpets.com/pictures/MoodyAquariumSink1.JPG

  • Akvaryumun su kalitesindeki bozulmaya en uygun yaklaşım kısmi su değişimidir.
  • Su hazırlayıcı maddelerin eklenmesinden sonra bakteri kültürü eklemek için bir süre geçmesi gerekmektedir. Bu süre markalara değişmektedir. Dikkate alınmazsa kültürün etkisi azalır.
  • Akvaryum un bakımında kullanılan tüm malzeme bu iş için ayrılmış olmalıdır.
  • Sıcaklığı sabit tuttuğu söylenen çoğu ısıtıcı akvaryumu gereksiz derecede ısıtmaktadır. Ayarlanabilir ısıtıcılarla beyaz benek gibi hastalıkların tedavisi de mümkündür.
  • Balık satın alırken, o gün gelmiş balıkları almamaya özen gösterin. Kargo aşaması balıkları aşırı derecede yıpratır.
  • Akvaryuma eklenecek tuz iyotsuz olmalıdır. “Kalın Tuz” adıyla satılan tuzlar iyotsuzdur.
  • Her akvaryum sahibinin küçükte olsa kullanıma hazır yedek bir akvaryumu olmalıdır. Yaralı veya hasta balıkların tedavileri ve yeni alınan balıkların karantina süreci için bu akvaryum kullanılır.
  • Akvaryumdan dışarı atlayan bir balık, iyi gözükse bile tekrar akvaryuma salınmamalıdır. En iyi koşullarda bile, deriyi kaplayan koruyucu tabaka zarar görmüştür. Balık bir süre tedavi tankında izlenmelidir.
  • Akvaryum alırken, yapılacak harcamalar önceden hesaplanmalıdır. Akvaryum fiyatları dikkatlice incelenmelidir. Filtrasyon sisteminden kesinlikle taviz verilmemelidir. Gerekirse daha küçük ancak filtrasyonu ideal bir akvaryum seçilmelidir.
  • Su kalitesinin kritik olduğu dönemlerde yeni yemler denemeyin. Balıkların bir seferde yutabilecekleri ve alışık oldukları yemleri tercih edin.
  • Önce odanın ışığını açın, birkaç dakika sonra da akvaryumun ışığını, kaparken de tam tersini…
  • Akvaryum içinde bir iş yaparken ısıtıcının ve diğer tüm elektirikli cihazların fişini çekin, aksilik bir kez olur telafisi olmaz.
  • Akvaryumu birine emanet ederken, yem miktarını ifade etmek için bir ölçek kullanın. Aksi halde akvaryumunuz mutlaka aşırı yemlenecektir.
  • Canlı yemleri ilk öğün olarak verirseniz diğer öğünlerde verilen yemler yenilmeyebilir. En az sevilen yemleri ilk öğünde verin.
  • Akvaryumu taşıyan sehpa bu iş için yapılmış olmalıdır. Mobilyalar, büyük yükler taşımak için tasarlanmamışlardır.
  • Pul yemler her boyda balığın yem yiyebilmesi için idealdir. Ancak her koşulda bir miktar pul yem akvaryumda yenmeden kalacaktır. Az miktarda kullanılmalıdırlar.
  • Hava motoru nun altına birkaç kere katlanmış bir bez koyarsanız daha sessiz çalışır.
  • Yaptığınız su değişimlerini, filtre temizliklerini tarih ve miktar olarak not edin.
  • Akvaryumun kapağındaki floresan tutucu plastik ayaklar zamanla çatlayabilir, floresan suya düşebilir. Böyle bir durumda önce fişi çekin. Odada ağır koku ve akvaryum yüzeyinde kalın köpük tabakası bu sorunu çağrıştırmalı.
  • Aydınlatma sisteminin balast denen parçası ısınan bir malzemedir. Uygun şekilde yerleştirilmelidir.
  • Akvaryum alırken cam kalınlığı kadar yapım tekniğini de önemseyin.
  • Hava pompalarının erken bozulmassının nedeni tıkanmış vanalar, “T” dirsekler ve hava taşlarıdır.
  • Hava pompalarını akvaryum seviyesinden yüksekte tutmak gerekir. Eğer mümkün değilse suyun pompaya dönüşünü engelleyen valflerden kullanmak gerekir.
  • Ses yapan filtre varsa bozulan parçayı kısa sürede değiştirin aksi halde yuva ve mil de bozulacaktır.
  • Akvaryumun filtrasyon sistemi 24 saat çalışmalıdır. Hava taşı varsa geceleri ses yapmaması için kapatılabilir.
  • Uzun süren elektrik kesintilerinde, su sıcaklığını korumak için, akvaryum içine ılık suyla dolu bir pet şişe koyabilirsiniz.
  • Taban filtresine sahip akvaryumlar elektrik kesintilerinden çok kötü etkilenirler. Kum içerisindeki atıklar süratle kokuşur, suyu zehirler.
  • Isıtıcı arızası nedeniyle aşırı ısınmış akvaryumun ısıtıcısını çıkarın ve hava taşı koyup soğumaya bırakın.
  • Çiklit akvaryumunda cama dışarıdan yapıştırılan termometreleri kullanmak daha pratiktir. İçeri yerleştirilen termometreleri sürekli yerinden çıkarırlar.
  • Cama yapıştırılan termometrelerin ıslanmamasına dikkat edin.
  • Sünger filtrelerin plastik borularının hava giriş deliği zamanla tıkanır, her temizlikte kontrol edilmeli…
  • Dış filtre lerin hortumlarının temizliğinde ucuna kumaş parçası bağlanmış birkaç metrelik misina parçası kullanılabilir. Misina hortum içinden rahatça geçer. Diğer uçtan çekilince hortumun içi temizlenmiş olur.
  • Mıknatıslı cam temizleyicilerin arasına kum kaçmamasına dikkat edin. Büyük modellerin kullanımı pratik değil.
  • Eski akvaryumların kireçle kaplanmış bölümlerini temizlemek için deterjan içermeyen kimyasal kireç çözücüler kullanabilirsiniz. Mutlaka eldiven kullanın ve akvaryumu bol suyla durulamaya özen gösterin.
  • Kuyruk ve üst yüzgeçteki yaralanmalar genellikle süratle iyileşir ancak yan yüzgeçlerin yaralanması daha önemlidir. Balık dengesini korumakta zorlanır. Tedavi tankına almak doğru olur.
  • Büyük akvaryumlarda balık yakalarken iki ayrı boyda kepçe kullanmanızı tavsiye ederim.
  • Akvaryumda balık yakalamadan önce filtre, ısıtıcı gibi elektrikli cihazları fişten çekmek gerekir. Devrilip cama zarar verebilecek kaya, dekorasyon malzemesini akvaryumdan çıkarmanızı tavsiye ederim.
  • Yeni kurulan bir akvaryuma başka bir akvaryumda kullanılan bir filtreyi aktarırsanız biyolojik dengeyi daha çabuk sağlarsınız.
  • Çok ince gözenekli kepçeler kullanıyorsanız, dişli balıkları taşırken dikkat etmek gerekir. Dişleri takılıp çeneleri zarar görebilir. (örneğin L.birchardi)
  • Cama yapıştırılan tablet yemler çok sık kullanılırsa balıkların ağızlarında sıyrıklar oluşur ve mantar hastalığı için zemin hazırlar.
  • Dış filreleri monte ederken kafa contasını hafifçe ıslatırsanız daha rahat kapanır ve zarar görmez.
  • Filtre temizliğiyle su değişimini aynı anda yapmayın, biyolojik dengeyi sarsabilirsiniz.
  • Elektrik kesintisi sırasında kesinlikle yem vermeyin. Hem suyu kirletirsiniz hem de balıkların oksijen ihtiyacını artırmış olursunuz.
  • Isıtıcıların vantuzlarını en çok ısınan bölge olan uç kısımdan uzak yerleştirin, aksi halde erir ve suyu bozar.
  • Isıtıcının vantuzları iyi tutmuyorsa daha kaliteli olanlarla değiştirin. Sürekli yerinden oynayan, dik durmayan ısıtıcı ayar tutmaz.
  • Karides ve balık eti kaynaklı yemler az miktarda kullanılmalıdır. Yüksek protein içeriği nedeniyle artıkları çok çabuk kokuşur, suyu bozar.
  • Tamamen su içerisinde çalışan filtreler ( iç filtreler , sirkülasyon motorları …) güçleriyle orantılı olarak suyu ısıtırlar. Özellikle küçük ve orta boy akvaryumlarda yazın aşırı ısınmalara neden olabilirler. Gerekirse yazın şelale filtre veya sünger filtre tercih edilebilir.
  • Salyangozları yoketmek için ilaç kullanan kişilerin pek çoğu yaşadığı aksilikler sonucu akvaryumdaki tüm canlıların ölümüyle karşılaşır.
  • Su değişimlerinde soğuk suyun ısıtıcıya doğru verilmesi yanlış ve tehlikeli bir uygulamadır. Bunun yerine sirkülasyonun güçlü olduğu bir yer seçilmelidir.
  • Yosunlanmış mercanlarınızı ters çevirin, ışık görmeyen yerleri temizdir. Yosunlu kısımlar yaklaşık bir ayda kendiliğinden temizlenecektir.
  • Sünger filtre kartuşlarınızı sıcak suyla yıkamayın.
  • Sünger kartuşları akvaryumdan aldığınız suyla dolu bir kap içinde ovuşturarak temizlemeniz yeterlidir.
  • Su değişimlerinde şeffaf hortum kulanırsanız kum ve taşların neden olduğu tıkanıklıkları bulmanız kolay olur.
  • Akvaryumda ilaç kullanıldığı sürece ışık yakılmamalı ve havalandırmaya önem verilmelidir.
  • Dış filtrelerde kullanılan malzemenin çeşidi kadar dizilim sırası da önemlidir. Kaba kirleri tutacak malzeme kirli suyla karşılaşan ilk tabaka olmalıdır.
  • İç filtreler yeniyken biraz sesli ve titreşimli çalışabilirler, zamanla bunlar kaybolur. Uzun dönemde mıknatısın yıpranması sonucunda sesler tekrar ortaya çıkar, bu durumda mıknatısı yenilemek gerekir.
  • Bir akvaryum daha kuracaksanız, bu işlemi diğerinin su değişimine denk getirin. Atacağınız suyu yeni akvaryuma ekleyerek biyolojik dengenin çabuk oluşmasını sağlayın.
  • Akvaryumun ön camı haricindeki camlarda yosunların gelişimine izin verebilirsiniz. Biyolojik dönüşüme katkılarının yanısıra bu yosunlar bazı balık türleri için besleyicidir.
  • Yemin kalitesi ne olursa olsun tek tip yemleme yapmayın.
  • Ekonomik olduğunu düşünerek ihtiyacınızın çok üzerinde miktarlarda yem içeren ambalajları tercih etmeyin. Bitirene dek yem besin değerini yitirecektir.
  • Sünger kartuşları akvaryumdan aldığınız suyla dolu bir kap içinde ovuşturarak temizlemeniz yeterlidir.
  • Kayalarla dekorasyon yaparken balıkların taşın altını kazabileceklerini unutmayın. Kayalar aniden akvaryum tabanına çarpıp camı çatlatabilirler. Tabanı düzgün, yassı bir kayayı taban camına direk oturtun, kumu sonra ekleyin. Tabanı sivri bir kayayı yerleştirmeden önce tabanı koruyacak bir malzeme serebilirsiniz.
  • Birden fazla akvaryumunuz varsa her akvaryum için ayrı kepçe kullanmak bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engeller.
  • Bir saat belirleyin ve o saatten sonra yem vermeyin, böylece filtrelere gece boyunca akvaryumu temizlemek için süre tanımış olursunuz.
  • Büyük boyutlara ulaşan salyangoz türleri akvaryum temizliğine katkıda bulunabilir ancak özellikle yaz aylarında öldükleri zaman kokuşup suyu bozabilirler. Bu nedenle akvaryuma belirli sayıda koyulmaları uygun olur. Her yemleme sırasında sayıları kontrol edilebilir.
  • Dış filtre akvaryum ölçülerine göre fazla güçlüyse ve aşırı su hareketine yol açıyorsa temiz su çıkışına takılan sprey çubuğu üzerindeki deliklerin sayısı artırılarak debi azaltılmadan su çıkış hızı azaltılabilir.
  • Akvaryumun bulunduğu oda düzenli olarak havalandırılmalıdır.
  • Sanılanın aksine, en zor balık besleme şekli cam kavanozda japon balığı beslemektir. Doğru şekilde kurulmuş bir akvaryum, filtrasyon ve ısıtma sistemiyle bir bütündür. Bu sistemlerin periyodik bakımları dışında bir yükü yoktur.
  • Amerika ve Afrika Çiklitlerini ayrı beslemek en doğrusudur.
  • Malawi ve Viktorya Gölü çiklitleri benzer su koşulları isterler, birarada beslenebilirler.
  • Sert karakterli Malawi Çiklit akvaryumlarında balık sayısını artırmak kavgaları azaltabilir. Akvaryumun belli bir bölümünü sahiplenemeyeceklerinden kavgalar azalır.
  • Tilapia buttikoferri (Joker Çiklit), Haplochromis livingstoni (Yaşayan Kaya), Haplochromis venustus (Venüstüs) ülkemizde yaygın şekilde satılan aşırı saldırgan çiklitlerdir. Erişkin boyları bilinmeden çoğu kişi tarafından alınırlar ve akvaryumda ciddi sorunlara neden olurlar.
  • Piyasada satılan, su berrraklaştıcı olduğu söylenen kalitesiz ürünleri tavsiye etmiyorum.
  • Cam yosunu başlangıç aşamasında temizlenmelidir. Geç kalınmışsa bulaşık süngeri yetersiz kalacaktır. Böyle bir durumda bile jilet kullanmayın. Süngerle yapılan ilk denemeden sonra yosun yumuşayacaktır, ertesi gün tekrar deneyip işlemi tamamlayın.
  • Artemia için kullandığınız hava hortumunun ucuna çok yakın bir yere ufak bir delik açarsanız, hortum sürekli sağa sola hareket eder ve kabın dibinde yumurta birikintileri oluşmaz.
  • Çiklit akvaryumlarında, bitki dikmek için tabanı genişçe delinmiş saksılar kullanabilirsiniz. Bu şekilde köklerin uzaması engellenmezken, balıkların bitkiyi sökmesinin önüne geçilmiş olur.
  • Papağan çiklitler zaman zaman siyah lekelerle kaplanabilirler. Bu durum genellikle hayvansal proteinden zengin yemler veya canlı yemle besleme sonrasına rastlar. Yaklaşık 10 gün içerisinde bu lekeler kaybolur. Kırmızı rengi belirginleştiren Papağan çiklit yemleri kullanılarak bu durum daha hızlı yokedilebilir.
http://cache.virtualtourist.com/1764169-Two_Oceans_Aquarium-Cape_Town.jpg

23 Ekim 2008 Perşembe

maymun kafa(Steatocranus casuarius)



Latince Adı: Steatocranus casuarius

Habitatı ve Anavatanı: Orta Afrika. Zaire'nin kayalık nehirleri.

Beslenme Biçimi: Hem etçil, hem otçul, ağırlıklı olarak etçil beslenir.

Davranış Biçimi: Agresif

Kendi Türlerine Davranışı: Agresif

Yüzme Seviyesi: Dip

Cinsiyet Ayrımı: Dişi-erkek arasında belirgin bir ayrım yoktur. Erkekler nispeten daha iridir. Yüzgeçleri daha uzundur. Dişilerin kafalarındaki hörgüç erkeklerinkine göre oldukça az gelişir.

Üreme: Tek eşlidir. Eşi ölünce bir daha eş tutmaz ve yalnız yaşarlar. Üreme için ters çevrilmiş seksılar kullanılır. 150'ye kadar varabilen fakat genellikle 30-60 arası yumurta dökerler. Dişi yumurtalarla ilgilenir, erkek bölgeyi korur. Yavrulara 1-2 hafta kadar bakar, yavruları beslerler.

Sıcaklık: °C

En Fazla Büyüdüğü Boy: Erkekler 12 cm, dişiler 8 cm

En Az Akvaryum Hacmi: 100lt

Su Sertliği: Yumuşak - Orta Sertlikte

pH: 6.5-7.0



Genel Yorum: Yaşadığı bölge çok akıntılı olduğundan akvaryumda bol akıntı olmalıdır. Akıntı olmayan küçük bir bölge bulunması da iyi olacaktır. Akvaryumu bol kayalarla dekore edilmeli, bitki konulacaksa kayalara iyi sabitlenmelidir, aksi taktirde bitkileri sökebilir. Maymun Kafa bazı kişilerce Tanganyika Gölü Cichdlid'i olarak bilinmektedir. Oysaki Maymun Kafa nehirde yaşamakta ve Tanganyika Gölü'ne göre çok daha yumuşak ve hafif asitli suda yaşamaktadır. Mavi renk varyasyonu da vardır.

Steatocranus casuarius (Buckelkopfbuntbarsch)

İlgili Bir Makale:

Monogamik(tek eşli)olan bu balıklar,hayatları boyunca sadece bir eşle eşleşir ve ölünceye kadarda başka bir balıkla eşleşmez.Eşlerden biri ölse bile bir daha eş tutmazlar.Maymun kafaların hem dişi hem erkekte kafa yapıları hörgüçlüdür.Erkeğin kafa yapısı dişiye oranla daha büyük olmaktadır.Akvaryumda çok fazla yüzdüklerini görmeniz zordur genelde kovukların içinde ve kaya aralarında gizlenir,çok hızlı hareket ederler.Bu türler bölgeci olduklarından dolayı çok agresiftirler.Bölgelerine giren kendi ve diğer türlere karşı saldırgan olurlar.Bilhassa çiftleşme zamanlarında çok daha saldırgan olan bu türler için bol bol saklanmak için kovuklardan vede kayalıklardan akvaryum içinde yerler yapılmasında fayda vardır.Akvaryumdaki su değişimleri düzenli yapılmalıdır.Genelde doğa şartlarında bol oksijenli ve suyun çok fazla sirküle olduğu yerlerde yaşadıklarından dolayı,akvaryum içinde de akıntılı yerleri severler.Tank'ınızda bol su sirkülasyon gerektiren filtrasyon sistemi olmasında yarar olduğunu düşünüyorum.100 cm lik büyük akvaryumlarda ve daha büyük akvaryumlarda daha fazla sayıda bu türlerden beslemenizde herhangi bir sakınca yoktur.Bu türler iyide bir kazıcıdırlar eş tuttuktan sonra yuva oluşturmak için akvaryumdaki kumlarınızı altına üstüne getirirler.

http://www.farbendepo.de/udoopn/Fische/Steatocranus_casuarius.jpg

Kazı işlemi sırasında şayet balıklar eşleşmiş ve bir bölge edinmişlerse,dişi balığının yumurta tüpünün belirmesinden anlaşılır.Daha sonra dişi yumurtaları bölgesindeki kovuk içersine ortalama 50 ile 70 arası yumurtayı bırakır.Yumurtaların çıkması takriben 4 ile 5 gün arasında gerçekleşir akvaryum ısınızın 26°C 27°C arasında olmasına dikkat edin.Yumurtadan çıkan yavrular bir hafta içinde yüzmeye başlarlar.












Anne ve baba tarafından yavrular çok iyi korunur.Baba tarafından yavru balıklar ara ara gezintiye çıkarılır ve gözlenir. Çıkan yavrulara ilk 1 aylık süre içersinde canlı yem artemia verilmesinde yarar vardır.Balıkların gelişimini ve sağlıklı büyümesini sağlayacaktır.Anne ve babanın yavrulara bu ilgisi ikinci yumurta dökümü ve yavruların çıkmasına kadar devam eder.Yavrular bir sonraki batımda çıkacak olan yavrular içinde bir sorun teşkil etmez koloni oluşturulur.Yavrular 6 ay içersinde erişkinliğe ulaşırlar bu süre zarfında anne ve babanın bölgesinde kalmalarında sorun olmaz daha sonra eş tutan balıklar kendilerine yeni bölge edinirler.


tropheus


Yaşadığı yer:
Tanganyika gölünün kayalık ve yosunlu bölgeleri
Boyları:Erkek 14 cm-Dişi 10 cm
Beslenmeleri:Otçul
Üreme:Ağızda kuluçka
Yüzme seviyesi:Orta ve taban
Su sıcaklığı:24°-28°C
Su şartları:pH 7,8 - 9.0,Üreme ve sağlık açısından nitrit-nitrat düzeylerini düşük tutmalıyız.
Bakımı:Diğer balıklara göre daha zordur Tropheus'lar cıchlıd türlerinin bakılması zor ve bir okadar da beslenmesi ve akvaryumda seyri açısından çok güzel balıklardır.

http://www.tanganyika.cz/tropheus_moorii_bemba_orange1.jpg

Tropheus akvaryumu kurulumu: Tropheus akvaryumu kurarken ilkönce hangi türünü besliyeceğimize karar vermeliyiz.Tropheus'ları koyacağımız akvaryum geniş ve derin ve büyük olmalıdır.Akvaryumda ilk önce kayalar ön plana çıkmalıdır.Kayalıklar sadace bir köşeye üst üste koymak yerine akvaryumun 2-3 köşesine ayrı ayrı koymak gerekmektedir.Böylelikle akvaryumda baskın olan tropheus diğer balıkları rahatsız edemiyecektir.Eğer kayaları belli bir bölgeye yığarsak,akvaryumda hakım olan balıgımız diğer balıklar ile sürekli kavga edebilir ve bu kavgalar ölümler ile sonuçlanabilir.Akvaryumdaki dişi ve erkek tropheuslar'ı mümkün olduğunca aynı anda akvaryuma koymak gerekmektedir.Yanlarına sonradan dahil edilen balıklardan hiç hoşlanmazlar,sürekli kavga ederler,Akvaryum malzemelerimizin çok iyi olması gerekmektedir,suyun ısısının ortalama 24-27 derece olması istenmektedir.Akvaryumun taban malzemesi seçiminde ince taneli deniz kumu tercih edilmelidir.Suyun pH ını dengede tutmak için ayrıca midye kırığı koyabiliriz.

Tropheus'lar da beslenme: Tropheus'lar vejeteryen balıklardır.Akvaryumdaki kuvvetli aydınlatma sonucunda kayaların üzerinde oluşan yosuunlar tropheuslar için vazgeçilmez yiyecek kaynağıdır.Bu balıklar ağız ve çene yapıları itibari ile bu yosunları oldukları yerinde adeta jilet gibi kazırlar.Ama balıklarımıza zaman zaman etçil besinler vererek balıklarmızın gelişiminde önemli rol oynayabiliriz.Tropheus'ları yemlerken dikkat etmeliyiz,aşırı derecede yemleme yapmamaya,yemlemeyi az ve sık aralıklarla yapmalıyız.

Tropheus moorii

Tropheus'lar da üretim ve üreme: Tropheus üretimi oldukça zordur,dişileri üreme çağına getirmek için yemlemeyi çok güzel bir şekilde yapmamız gerekmektedir.Çiftleşme esnasında eşler birbirlerinin etrafında daire çizerek,dişi erkekği üreme organına burun kısmını yanaştırır,bu sırada dişinin ağzındaki yumurtalar erkek tarafından döllenmiş olur.Tropheus'lar bir seferde 10-15 kadar yumurta dökebilirler.Kuluçka süreleri 28 gündür,anne ağzından çıkan yavrular diğer balık türlerine göre büyüktürler.Anne balığı ayrı bir akvaryuma almaya gerek yoktur,balıklar güzel beslendikleri sürece yavrulara dokunmazlar.Dişi tropheuslar tehlike anında yavrularını çok iyi korurlar.Yavrular iyi beslendikleri sürece çok çabuk büyür ve olgunluğa erişirler.

Tropheus'lar da cinsiyet ayrımı: Bu türlerde cinsiyet ayrımı çok zordur,tecrübe ve bilgi gerektirir.Cinsiyet ayrımında ilk yöntem erkek tropheuslar dişi tropheuslara nazaran daha çabuk gelişme gösterir ve dişilere göre daha iri olurlar.İkinci yöntem ise balıklarımızın akvaryum içinde yaptıkları hareketlerini gözlemliyerekte yapabiliriz.Erkek balık sürekli yer kazar ve oraya sahip çıkar,dişiyi sahiplendiği yere çekip çiftleşme girişiminde bulunur ve cinsiyet ayrımı yapılmıs olur.Bir başka yöntem ise balıkların baş yapılarının farklılıklarıdır,erkek balıkların burnu daha kalkık ve uca yakındır,dişilerin ise aşağıya doğrudur.

http://img181.imageshack.us/img181/415/adsz3xy0.png

bir kaç şık akvaryum

Aquarium_ASP_1.jpg


Aquarium_ASP_2.jpg


Aquarium_ASP_6.jpg


adg1_1.jpg


adg1_5.jpg


5500_Liter_Aquarium_1.jpg


5500_Liter_Aquarium_3.jpg



arowana













Latince Adı:
Osteoglossum bicirrhosum
Habitatı ve Anavatanı: Amazon
Beslenme Biçimi: Etçil.
Davranış Biçimi: Agresif
Kendi Türlerine Davranışı: Agresif
Üreme: Ağızda kuluçka yapar, kulaçka süresi 2 aydır.
Sıcaklık: 24-28 C
En Fazla Büyüdüğü Boy: 120cm
Su Sertliği: Yumuşak-Orta
pH: 6,0-6,8

Genel Yorum: Çok büyük akvaryum gerektirir, iyi sıçrarlar akvaryumun üstü kapatılmalıdır.


arowana_in_plant_tank_6.jpg

Cyphotilapia Frontosa



Boy ve Cinsiyet:Erkekler 35 cm uzunluğa hatta daha üstüne çıkabilir.Yetişkin erkeklerin alın kısımları çıkıntılıdır.Dişiler 25 cm ve üzerine çıkabilirler.

Beslenme:Akvaryum ortamında kuru yeme çok zor alışan bu balık için canlı yemler tercih edilmelidir.Karides karışımı yemler ve yetişkin salamura karidesleri.

Akvaryum :500 litreden daha küçük olmamalı

Cyphotilapia frontosa. Tanganyika gölünün büyük kayalık ortamlardaki derinliklerinde yaşarlar. Sakin ve utangaç bir cichlid'dir.Çok yavaş olduklarından yanında hızlı balıklar bulundurmak beslenmeleri açısından olumlu sonuçlar vermez.




Brundi kesiminde yaşayanlar 6 bant,Kigoma sahilinde yaşayanlar 7 bant diye bilinirler.Yaklaşık 35 cm boya ulaşırlar.Erkeklerin kafaları olgunlaştıktan sonra balon gibi şiştiği için,bizonbaş Cichlid olarakta adlandırılır.Gölde 50-60 metre derinliklerede ölü balıkları ve diğer omurgasızları yiyerek beslenirler.Akvaryumlarda 500 lt ve üzerinde beslenmeleri balıkları sağlığı açısından iyi olur.Gece avlanan balıklar olarak bilinirler.Diğer balıklar gibi tıka basa yemezler.Çok zor gelişirler,2-2,5 yaşından sonra cinsel olgunluğa erişirler.Ağızda kuluçka yaparlar.Dişiler 25-30 arası yumurtayı 1 ay süreyle kuluçkada tutar.Akvaryumda kendinden küçük türlerle bir arada beslenmesi sakıncalı olabilir.Bakımı biraz tecrübe ister.Akvaryumun gösterişli balıklarından biridir.

10 Eylül 2008 Çarşamba

AKVARYUM FOTOĞRAFÇILIĞI



Akvaryum ve akvaryum içindeki balıkların fotoğraflarını çekmeden önce planlama yapmakta fayda bulunmaktadır. Bunun için aşağıdaki sorulara kendi kendinize tatminkar yanıtlar vermeniz gerekmektedir:

-Ne çekeceğim? Bütün olarak akvaryumumu, içindeki balık gruplarını ya da tek bir balık mı?

-Akvaryumun içindeki canlı hareketleri nasıl?
Hızlı mı yoksa yavaş balıklardan mı oluşuyor?

-Akvaryumun arka planı nasıl? Sadece cam mı yoksa cama yapıştırılmış fon ya da boya mı?

-Akvaryumun ışıklandırması nasıl? Az ışıklı bir ortam mı yoksa ışığın yoğunluğu fazla mı?

-Çekeceğim akvaryum için hangi ekipmanlarım var?

Bu soruların yanıtlarını verdikten sonra hemen fotoğraf çekimine başlamayın. Öncelikle fotoğraf çekimine karar verdiğiniz günden birkaç gün önce akvaryum temizliğini yapın: kumları, taşları, akvaryumun içindeki aksesuarları ve her şeyden daha önemli olan camın içinin ve dışının leke bırakmayacak şekilde temizlenmesine özen gösterin. Birkaç gün mühlet verilmesinin nedeni akvaryum suyunun kristal berraklığa gelmesine fırsat tanınmasıdır.

Arka plan nasıl olmalı? Elbette zevkler ve renkler tartışılmaz olsa da akvaryum fotoğrafçılığı için arka planın koyu renkte boyanmış olması tercih nedenidir. Çünkü yapıştırma fonlarda camla fon kağıdı arasında boşluklar kalabilmekte, fotoğraf çekilirken alan derinliği düşük tutulduğunda arada kalan tortular, yapışkan izleri veya kağıt kıvrımları aynen fotoğrafa geçebilmektedir. Hatta fotoğrafını çektiğiniz görüntünün gözünüzün algıladığından daha rahatsız edici bir biçimde olduğunu görebilirsiniz.

Akvaryum içindeki aksesuar malzemelerinin parlamaları en az yansıtacak nitelikte ve doğal görünümlü olmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

Akvaryum fotoğrafları çekerken ortamın karanlık veya loş aydınlatılmış olmasına özen gösterin. 200 litreye kadar olan akvaryumlar balık türlerini, mercanları ve bitkileri görüntülemede uygun ölçülerdir. Bu ölçüye kadarki akvaryumlarda balıkları görüntülemek daha zahmetsiz, akvaryum içi ışıklandırma ortamının rahatlıkla sağlanabilmesi bakımından elverişlidir.

İlk kez akvaryumun fotoğrafını çekecekseniz, makine ve ekipmanların (ör. tripodun) birkaç gün akvaryum önünde bırakmakta fayda olabilir. Çünkü balıkların yeni cisimlere karşı tepkileri genelde tedirgin olmak şeklindedir. Birkaç gün fotoğraf çekmeden çekermiş gibi yapıp bir miktar akvaryum önünde zaman geçirmek faydalı olabilir. Böylece balıklar gerginliklerinden sıyrılacak, daha güzel ve doğal pozlar vereceklerdir.

Doğal ortamda mı yoksa flashla mı çekim derseniz. Tercih her zaman doğaldan yana olmalıdır. Ancak çoğu zaman akvaryum ışığı makineye yeterli hızı vermekten uzaktır. Böyle bir durumda flash kullanmak zorunlu hale

7 Eylül 2008 Pazar

akvaryum ekran koruyucuları(screensaver)

Exotic Aquarium 3D Screensaver





http://rapidshare.com/files/143289173/Exotic_Aquarium_3D_Screensaver_v1.0.rar

3D Sea Aquarium Screensaver

3D Sea Aquarium Screensaver ile gerçek bir üç boyut deneyimi yaşayacaksınız. Önümüzdeki birkaç yıl içinde hakkında en çok konuşulan ekrankoruyucu olacağından emin olabilirsiniz. Balıkları gıdıklayın, besleyin, ışığın otomatik değişmesini ayarlayın. Güneş ışığında dalgalanan su yüzeyinde yüzen 10 adet tropikal balığa ve dört adet son derece gerçekçi sahneye sahip olacaksınız. Bu şimdiye kadar üretilmiş en gerçekçi ekrankoruyucudur. İyi sonuç için 3D ekran kartı ve DiretX 9 a ihtiyacınız var. Ekrankoruyucu çalışırken sağ tıklayarak balıkları gıdıklayabilir yada besleyebilirsiniz.

http://rapidshare.com/files/135344573/3DSeaAquarium.rar

Nemo's Aquarium 3D Pro Screensaver

Gördüğüm en gerçekçi akvaryumlardan biri ,Masaüstünü resimler veya animasyonlarla değil, gerçek “kanlı canlı” yüzen balıklarla donatmak isteyenler Nemo’s Aquarium Screensaver ekran koruyucusu tam size göre. Program bir akvaryumun birebir kopyası. İçerisindeki yosunlar, taşlar, balıklar, hava kabarcıkları dahil herşey canlı olarak çekilip programa aktarılmış.dili almanca fakat yüklerken fazla sorun olacağını zannetmiyorum…


http://rapidshare.com/files/79467861/Nemo_s_Aquarium_3D_Pro_setup.zip

4 Eylül 2008 Perşembe

AKVARYUM DEKORASYONU

http://img260.imageshack.us/img260/2417/53ii8.jpg


Akvaryumlarımızı süslemek onları dekore etmek için çeşitli yapay ve doğal malzemeler vardır.Akvaryum dekore ederken dikkate alınması gereken nasıl bir akvaryum istediğimizdir.Eğer kendi zevkimize hitap etmesini istiyorsak,akvaryumcularda bunun için hazırlanmış plastikten imal edilmiş,istiridyeler,dalgıçlar,dönen yel değirmenleri v.b. malzemeler mevcut,ancak bu balıklarınız için hiçte doğal olmayan suni bir ortam olacak belki de bu gibi malzemelerle akvaryumunuzu hastalıklara karşı güçsüz düşüreceksiniz.Adi malzemeden yapılmış plastik bir süs akvaryum suyunda çözülerek suya kimyasallar bırakacak yada çok güzel bulduğunuz köşeli bir taş balıklarınıza zarar verecektir.
Akvaryumu kurmaya başlamadan önce onun cam bir kap ve içindeki birkaç balıktan ibaret bir hobi aracı olmadığını balıkların doğal ortamlarına benzetilmeye çalışılmış birer sualtı evreni olduğunu bilmek ve buna göre hareket etmek gerekir.

Doğru kurulmuş her akvaryum her şeyiyle yaşayan bir evrendir.Gözümüzle gördüğümüz ve göremediğimiz canlıları barındırır ve kendine has doğal dengesi bir döngü oluşturur.ancak bu niteliği ona kazandıran siz akvaryum severler olacaksınız.
Balıklarınızı iyi tanımanız ve doğal ortamlarını bilmeniz ilk işiniz olmalıdır.Cichlid besleyen kayalı,canlı doğuran besleyen bitkili olmasına dikkat etmeli.

Bitkiler ve kayalarla hayal gücünüzü kullanarak dilediğiniz şekilde akvaryum kurabilirsiniz.Ayrıca çok fazla para harcamadan köpük,derz ve silikon yardımıyla akvaryumunuza derin suların kayalı ortamı görüntüsü de verebilirsiniz.Bu teknikle akvaryumunuzun filtre,ısıtıcı,hortum gibi malzemelerini göz önünden kaldırabilir yabani bir doğal ortam görüntüsü katabilirsiniz.Mesela ısıtıcınızı akvaryumun bir köşesine verdiğimiz malzemelerle hazırladığınız dik kayanın arkasına koyarak göz önünden kaldırabilirsiniz.

Dekoratif bir akvaryum kurarken balıklarınızın doğal şartlarına dikkat edilmesi gerektiğini yazmıştık,bunun için mesela Cichlid akvaryumuna koymak istediğiniz bitkileri saksılara koyabilir ve bu saksıları kayaların arasına veya arkasına gizleyebilirsiniz,böylece hem bitkileriniz sağlıklı büyümeye devam ederler hem de akvaryumunuz güzel bir yeşil ortam kazanmış olur.
http://www.adaeuro.com/images/contenuti/Fgrande/foto04_150.jpg

AKVARYUM MALZEMELERİ

HAVA MOTORU:
Balıklarımıza oksijen vermek için kullandığımız bu motorlar olmazsa olmazlardan değildir.Kullanmasanız da filtreniz aynı işlevi görecektir.Tankınızın boyutlarına göre değişik ebatlarını bulabilirsiniz.Hava çıkışı tek olabileceği gibi çok çıkışlıları da var.Hava taşı ilave ederek kullanılabilir.Tamamen sizin dekoratif becerinize kalmış bir düzenleme ile akvaryumunuzu doğal ortama benzetmede kullanabileceğiniz bir araç.Aynı zamanda bazı türlerin hava kabarcıklarıyla oynaması olası(neon tetra).

FİLTRE :
Mutlaka bulunmalı.Akvaryumculuğa yeni başlayanların çok sordukları bir sorunun cevabı filtrede gizli(akvaryumu temizlemesi zor).Filtreniz özelliğine göre tankınızın daima temiz bir suyunun olmasını sağlayacaktır.Sizin yapmanız gereken balığınıza ve tankınıza uygun filtreyi seçmek.Küçük tanka büyük filtre yada tersi büyük tanka küçük filtre başarı getirmez.Uygun monte edilen filtreniz sürekli çalıştırılmalı.Filtre süngerinde oluşan faydalı bakteriler uzun süre kapatılması durumunda ölür,tekrar çalıştırıldığında akvaryumunuzun içerisine dağılacak olan bu bakteriler balıklarınızın direncini kırar.

KUM-ÇAKIL :
Dekoratif amaca hizmet eden malzemelerdendir.Çok çeşitleri var.Bence en uygunu istiridye kabuğu kırıkları.Eğer ciklet besliyorsanız istiridye kırığı çok uygun.Balıklarınızdan yavru almak istiyorsanız ve yumurtlayan bir balığınız varsa yumurtaların yenmemesi için çakıl taşı kullanın bence.Bazı arkadaşlar fosforlu taslar kullanıyorlar bu taşların güvenilir olması gerekir,boya atan bir fosforlu taş balıkların katli demektir.

ISITICI:
Çoğunlukla süs balıkları kendi ortamlarında sıcakta yaşıyorlardı.Ülkemizde mevsimlerin değişken olması kış aylarında akvaryum suyunun ısıtılması ihtiyacını gerektirir.Akvaryumunuzun büyüklüğüne uygun bir ısıtıcı balıklarınızın soğuktan etkilenmemesini sağlar.Yeni ısıtıcıların çoğu termostat ayarlı.Balığınızın istediği sıcaklığa bir kere ayarlarsanız bir daha aklınıza getirmeyeceğiniz bir araç.Yerli ısıtıcılar yüksek verim almanızı ne yazık ki sağlamıyor.

TERMOMETRE:
Isıtıcının sağladığı ısının ölçülmesi için kullanılır.Isıtıcının doğru çalışıp çalışmadığını denetlememiz için gerekli bir araçtır.Büyük bir ihtimalle kullandığınız ısıtıcının termostatı vardır ama işi sağlama almak için bunlardan bir tane edinmenizde fayda var.

AYDINLATICI :
Hem akvaryumunuzun güzel görünmesi hem de balıkların ve bitkilerin ihtiyaç duyduğu ışığı sağlamak için kullanıyoruz.Aydınlatma bitkiler için bir besin kaynağıdır,fotosentezin gerçekleşmesi ve bitkilerin karbon solurken oksijen açığa çıkarmaları için yeterli ışığı almaları gerekir.Gerekli aydınlatma sağlanmamış bir akvaryumda bitkiler solgun ve günden güne zayıflayan yapraklarla çürümeye yüz tutmuşlardır.Aydınlatmayı akvaryumda bir düzen oluşturmak için belirli bir saatte kapatın,böylece gece gündüz dengesini yakalayabilirsiniz.Çok kuvvetli yada zayıf ışık iyi değildir.akvaryumlar için üretilmiş özel aqua ampul kullanabilirsiniz.

AĞAÇ KÖKÜ VE KAYALAR:
Ağaç kökü her hangi bir yerden bulduğunuz bir kök olamaz.Bu tür kökler çürüme yapar ve suyun kirlenmesine,zararlı bakterilerin üremesine neden olur.Uygun kök mango köküdür.Suyun ph değerini ayarlar ve balıklarınıza huzurlu bir ortam sağlar.Tek dezavantajı çok pahalı olması.Geldiği yerde Allah bilir odun olarak kullanılıyordur.Kayalarda ağaç kökleri gibi iyi seçilmeli.Sokakta bulduğunuz taşı kullanabilirsiniz ama tuz ile iyice kaynatın.En uygun kayalar kaplıca gibi termal alanlardan çıkarılmış olanları.Bu termal kayalarda sıcak suyun etkisiyle oluşan dehliz benzeri delikler yavru balıklar için çok uygun bir saklanma alanıdır.

BİTKİLER:
Bir çok bitki çeşidi var.Akvaryumunu yeşillendirmek isteyen balık severler her türünü kullanabilir bir şartla balığınız yeşili seviyorsa.Dikkatli bakımı en az balıklar kadar gerekli.Kuma iyi yerleştirilmesi gerekir.İlaçlar ölmelerine sebep olabilir.İlaçlamadan önce başka bir kaba alın.

SARI PRENSES - Labidochromis caeruleus

http://img85.imageshack.us/img85/7025/image05120male20yellow20lab209020gallon20dec203120200xp8.jpg




Labidochromis caeruleus dünyada "Electric Yellow" olarak bilinir. Ülkemizde ise sarı prenses olarak adlandırılmıştır.

Malavi Çiklitleri içinde en fazla ün yapmış balıklardan biridir. Yavrularının erken dönemde renklenmesi, hem dişi hem de erkeğin renkli olması nedeniyle çok ilgi görür.

Cinsiyet ayrımı zor değildir ancak birkaç yanıltıcı durum vardır. Normalde erkeklerde hem sırt hem de alt yüzgeçlerde parlak siyah çizgili bantlar varken dişilerde alttaki bant soluktur. Beslenme, alan kavgası veya yeni balıkla karşılaşma anlarında dişiler de geçici olarak erkek gibi görünebilir. Bu durum kalıcı değildir. Dişilerin karın kısmı erkeklere oranla soluktur ve beyaza dönüktür. Eşleşme dönemlerinde özellikle erkek balıkların yüzlerin kararması normal bir durumdur.

Pseudotropheus zebra ile melezlenen sarı prenseslerde siyah çizgiler yokolmuştur. Malesef pek çok çiklitte olduğu gibi bu balıkta da türün saflığı giderek yokolmaktadır.

Aşırı hayvansal proteinle beslenen balıklarda siyah lekeler artar ve renkler canlılığını yitirir. Sarı prenselerde en güzel renkleri elde edebilmek için bitkisel yemleme yapılmalıdır. Karotenoidlerden zengin yemlerin kullanımı ile turuncuya dönük renk elde edilir.

Ağızda kuluçka yapan türlere özgü özelliklerin hepsi sarı prensesler için de geçerlidir. Yavrularına bağlıdırlar, yumurtalar nadiren yutulur.

Malavi türlerine ilgi duyan ancak yer sıkıntısı yaşayanlar sarı prensesi tercih edebilirler.

ASTRONOT - Astronotus ocellatus














Akvaryum hobisinde en fazla tanınan türlerden biridir. İri cüssesi, gözalıcı renkleri ve insana kolay alışabilmesiyle herkesin ilgisini üzerinde toplayabilen astronotlar ülkemizde genelde yetersiz hacimlerde ve kötü su koşullarında bakılırlar. Kaplan, bakır ve albino gibi yaygın olarak bulunabilen varyeteleri vardır. Renklendirici yemlemeyle balıklardaki değişim inanılmaz boyutlara ulaşabilir.




Kesinlikle bir başlangıç balığı olmayan bu türü beslemek için olabildiğince büyük bir akvaryuma, kuvvetli mekanik ve biyolojik filtrasyona ihtiyaç vardır.

Sağlam yapısından beklenmeyecek sekilde beyaz benek ve mantar hastalığına (özellikle göz) hassas bir türdür. Bulundukları akvaryumda kuvvetli bir ısıtıcı bulunmalıdır ve plastik ısıtıcı koruyucusu kullanarak balıkların ısıtıcıyı kırmaları engellenmelidir. Gözlerdeki bulanıklık suyun ağırlaştığını ve acilen bir su değişimi yapılması gerektiğinin habercisidir. Bu aşamada geç kalınırsa göz kalıcı olarak saydamlığını yitirir.

Erişkin astronotların taşınması da güçtür. Mutlaka kova içerisinde taşımanızı ve akülü bir motorla hava vermenizi tavsiye ederim. Özellikle stresli anlarda aşırı mukus salgılayarak suyu çok süratli bir şekilde bozarlar.

Cinsiyet ayrımı zordur. Tüplere bakarak ayrım yapmak sadece yumurtlama döneminde mümkündür. Balıkları sürü içinde izleyerek çift ayırmak mümkün olabilir. Çene çeneye kitlenerek kavga edilmesi erkekler arasında sıkça görülmekle birlikte, eşleşme davranışının başlangıç dönemlerinde cinsiyetler arasında da sergilenebilir.

Yem seçmezler. Kaliteli ve yüksek proteinli stick yemlerle sorunsuz beslenebilirler.
http://akvaryum.mavituna.com/%5Cmages%5CAstronotusocellatus.jpg

AKVARYUM SUYU HAZIRLAMAK!

Akvaryumculukta çoğu zaman şebeke suları dinlendirilerek kullanılmaktadır. Bu suların kimyasal özellikleri insan sağlığı ve tesisat sisteminin zarar görmemesi amacıyla belli bir aralıkta tutulur. Artezyen ve kuyu sularında çoğu zaman böyle bir kontrol mekanizması bulunmaz.

Kaynağı ne olursa olsun kullandığımız su, besleyeceğimiz balık türleri için uygun olmayabilir.

Piyasada yaygın olarak satılan pek çok balık türü, ortalama su koşullarında yaşayabilir. Ancak özellikle çiklitlerin popüler olmasıyla birlikte balıkların ihtiyacına uygun "su hazırlama" eğilimi ortaya çıkmıştır.

Besleyeceğimiz balıkları belirlerken kullanacağımız suyun özelliklerini bilmek çok önemlidir. Bazı sular fazladan bir işlem gerektirmeksizin belli türler için ideal olabilir. Tersine, bazı suları hazırlamak için verilecek çaba akvaryumdan alınan zevki azaltacak düzeyde olabilir. Bu nedenle su analizi yapmak faydalıdır.

Tanınmış markaların hemen hepsinin suyun pH ve sertlik derecelerini ölçen testleri bulunmaktadır. Bunların bazıları suya daldırılan, bir kullanımlık şeritler halindeyken, bazıları da ufak bir kap içerisinde bir kaç damla kimyasalla akvaryumdan alınan suyun karşılaştırılması sonucunda elde edilen, renge dayalı testlerdir. Çok sayıda akvaryuma sahip kişilerin, sık ölçüm gerektiren türleri beslemesi söz konusuysa dijital ölçüm aletleri mantıklı bir seçim olacaktır.

Ülkemizde asidik ve yumuşak sulardan hoşlanan balıklar (Diskus, Ramirezi gibi) hobiye yeni girenler tarafından alındıklarında, çoğunlukla uygun su koşuları sağlanamadığı için kısa sürede ölmektedir. Çok sert suya sahip kişilerin bu balıkları seçmesi uygun değildir. Eğer tercih edileceklerse akvaryumun memba suyu (bulunabilen en yumuşak ve düşük pH'lı) ile doldurulması ve su değişimlerinde bu suların kullanılması bir çözüm olabilir. Revers osmos cihazı ve bazı reçineler ile sert sular yumuşatılabilir. Ancak bu tip çözümler hem maliyet hem de uygulanabilirlikleri açısından kolay değildir. Afrika Çiklitleri'nin pek çoğu sert sulardan hoşlanır ve iyi birer alternatif olabilirler.

Suyun pH değerinin istenilen düzeye getirilmesi için pH yükseltici ve düşürücü solüsyonlar bulunmaktadır. Çok sert sularda bunları kullanarak pH'ı kalıcı olarak düşük tutmak zordur. pH yeniden yükselme eğilimde olacaktır. Sık sık solüsyon kullanarak pH'ı düşük tutmak, kimyasalın akvaryumda birikimine bağlı olarak balıkların sağlığını tehdit edebilir.

Yumuşak suların özelliği, pH değerinin kararsız oluşudur. Bu suların pH değerleri daha kolay düşürülebilir. Yumuşak ve asidik sulardan sert ve alkali su elde etmek hedefleniyorsa akvaryuma ve varsa dış filtre içerisine mercan kırığı koymak faydalı olacaktır. Mercanlar çözünerek suya bir miktar sertlik kazandıracaktır. pH yükseltici solüsyonlarla istenen değer ayarlanır.

Su bozulmasıyla ilgili önemli bir hatırlatma...

Akvaryumda su dengesi bozulduğunda, özellikle yeni kurulmuş akvaryumlarda suda amonyak birikimi (balıklar için çok zararlı) olmaktadır. Amonyak asidik ve nötr ortamlarda amonyağa oranla daha az zehirli olan amonyum halindeyken, pH yükselince amonyum amonyağa dönüşür ve zehirlenme tablosu süratle ağırlaşır. Bu nedenle;

Özellikle yeni kurulan akvaryumlarda pH yükseltici kullanılacaksa, su bozulması tablosu açısından tetikte olmak gerekir. Sudaki amonyak/amonyum, nitrit, nitrat düzeylerini ölçmek için testler de bulunmaktadır.

CANLI DOĞURANLAR

http://img101.yukle.tc/images/9046lepistes_baliklari_resimleri_poecilia_reticulata2_www_bakterim_com.jpg



Poeciliidae, Goodeidae, Hemirhamphidae
Canlı doguranlar günümüzde en iyi bilinen ve akvaryum hobisi için milyonlarca yetistirilen tür balıklardır. Canlı doguranlar denince hemen akla Lepistes, Plati, Kılıçkuyruk ve Moli gibi balıklar akla gelir.
Adi üstünde canlı doguran balıkların yavruları canlı olarak dogar. Yumurtalar annenin vücudunun içindeyken döllenir ve yumurtanın gelismesi ve yavrunun yumurtadan çıkması annenin vücudunda tamamlanır. Yavrular anne tarafından 'dogurulduktan' hemen sonra yüzmeye ve beslenmeye baslarlar. Çogu canlı doguranlar grup halinde yüzmeyi severler, bu yüzden ayni türden birkaç taneyi bir arada tutmak gerekir. Grupta disiler erkeklerden daha fazla olmalı yoksa erkekler disileri çok fazla kovalayıp (çiftlesmek için) onların yorulmalarına ve gücsüz düsmelerine yol acabilir. Akvaryumlarinin arka ve yanları sıkca bitkilendirilmis ve orta kısımında ise bolca yüzme mesafesi bırakılmalıdir. Bitkisel maddeler çogu canlı doguranın besin kaynaklarının onemli bir kısmını olusturur (Özellikle Molilerin).
Bir disi ve bir erkek canlı doguranın bulundugu her akvaryumda bu balıklar ürerler. Canlı doguranlar genellikle akvaryumseverlerin ilk ürettigi balıklar arasındadir. Uretmek icin hamile balıgı ayırmak yeterlidir, isin geri kalan kısmını disi balık halleder.
Eger karma akvaryumunuzda birkaç yavru yetistirmek istiyorsanız, akvaryumcularda satılan canlı doguran uretme kutularından alabilirsiniz. Bunlar plastikten yapılmıs küçük iki kompartmanlı su yuzeyinde duran kutulardır. Ana hucreye hamile canlı doguran konur ve dogum yaptıgında yavrular deliklerden ikinci kompartmana inerler ve anne tarafından yenilmeden kurtulurlar. Fakat dikkat edilmesi gereken bir husus yavrular dogumdan birkaç saat sonra iyice hareketlenince bir yolunu bulup tekrar ana hücreye girip annelerine yem olabilirler, bu yüzden hamile balıgı hücreye koyduktan sonra devamlı dogumun yapılıp yapilmadigini kontrol etmek lazımdır ve dogum biter bitmez anne balıgı hücresinden çıkarın. Iri canlı doguranlar bu hücrelerden hic hoslanmazlar. Özellikle velifera gibi turleri bu hücrelere koyarsanız hemen hemen her seferinde yavruların ölü dogmasina neden olursunuz.
Diger dogal üretme yolu ise hamile balıgı kendi küçük, çok bitkilendirilmis (fazla yapraklı bitkilerle) bir akvaryuma koyarak, burada dogum yapmasini beklemektir. Bu yöntemle hem hamile balık daha sakin olur hemde benim deneyimlerime dayanarak daha fazla yavru kurtaracagınızdan eminim. Ayrıca bu akvaryumda yavrularıda büyütebilirsiniz.
Ayrıca arada sırada (tabii bu akvaryumunuzunda baska ne tür balıklar olduguna bakar) karma akvaryumunuzdan yeni dogmus yavruları kurtarabilirsiniz. Yavrular dogdukları zaman yumurtlayan balıkların yavrularına nazaran daha gelismis ve iri olduklarından beslemede hiç zorluk çekilmez. Canlı doguran yavruları hazır toz yavru yemlerini veya iyice ufalanmis pul yemleri rahatlıkla yer ve gelisirler.

Belli basli canlı doguranlar:
Kılıçkuyruk (Xiphorus helleri)
Plati (Xiphorus variatus ve Xiphorus maculatus)
Lepistes (Poecilia )
Moli (Poecilia schenops)
Velifera (Poecilia velifera)


http://img135.imageshack.us/img135/7579/klkuyrukvm9.jpg

http://site.mynet.com/poeciliidae/mynet_resimlerim/velifera4.jpg
SAĞLIKLI BALIK VE HASTALIKLAR
Akvaryumlarınızı kurulum kurallarına uygun kurduysanız muhtemelen balıklarınız sağlıklı bir ortamda yaşayacaklardır.
Balıkların hastalanma nedenlerini en önemlisi akvaryum sahipleridir.Hastalıklara davetiye çıkaran 3 temel neden vardır

*-Akvaryum koşullarındaki bozukluklar
*-Beslenme bozuklukları
*-Mantar,parazit ve bakteriler

Hastalıklar hakkında bilgi almaya başlamadan önce sağlıklı balığın nasıl olması gerektiğini öğrenmek daha yararlı olacaktır.
Sağlıklı balık;
*-Renkleri canlı ve parlak
*-Hareketli
*-İçgüdüsel davranan(çiftleşme güdüsü gibi)
*-Refleksleri çalışan(tehlikelere tepki verir,cama vurma gibi)
*-İştahlı
*-Sevdiği yiyeceklere karşı oburdur
*-Akvaryumun her alanını kullanır

Balıkların hastalıklarını anlamak çok kolaydır.Şöyle ki;
*-Normal davranışlarından uzaklaşır
*-Çoğu hastalık derisinden belli olur(lekeler,pul dökülmesi,sızıntı,yaralar,bazı organların anormalleşmesi)
*-Rengi soluklaşır
*-Refleksleri zayıflaşır
*-Dış çevreye ilgisi azalır
*-İştahlı değildir
*-Bir köşeye çekilir
*-Ani bilinçsiz hareketler yapar

Bu sayılanlardan biri yada birkaçı varsa balığınız hasta olabilir.Hastalığın tedavisinde erken teşhis çok önemlidir.
Hasta olduğu düşünülen balık derhal başka bir akvaryuma alınmalı,belirtilere göre hastalık teşhis edilip tedavisine
başlanmalıdır.Hastalığın cinsine göre akvaryum dezenfekte edilmelidir.
Bütün hastalıklar akvaryum sahiplerinin ihmalkarlığı yada dikkatsizliği sonucu oluşur.Bu nedenle hastalığı tedavi
ederken onun neden oluştuğunu tespit etmeli ve bu durumu ortadan kaldırmalıdır.
HASTALIKLAR

AKVARYUM ŞARTLARININ BOZUKLUĞUNUN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR
1-Oksijen yetersizliği:
Ciddi oksijen yetersizliklerinde balıkların ölümüne sebebiyet verilebilir.Aşırı bir oksijen
yetersizliğinin olmadığı durumlarda balık az oksijen almasından dolayı hastalıklara karşı dirençsiz kalabilir.
Belirtileri:Balıklar akvaryumun yüzeyine toplanır,havadan oksijen almaya çalışırlar.Bu gibi durumlarda akvaryumun
suyu 1/3 oranında uygun su ile değiştirilmeli ve oksijen kaynakları(hava pompası,filtre v.s.) gözden geçirilmelidir.
-Akvaryuma kapasitesinden fazla balık konması:Akvaryumlarda 2.5 cm lik bir balığa 150 cm2 lik su alanı hesaplanmalıdır.
Belirtileri:Balıklar arası huzursuzluk,didişme,akvaryum dışına sıçrama,kavgalar,küçük balıkların yenmesi.
-Bitkilendirmenin hatalı ve yetersiz olması:Bitkiler iyi bakılmadıklarında oksijen kaynağı olmaktan çıkarlar,birer
zehir makinesi haline gelirler.Yeterli aydınlatılmayan akvaryumlarda bitkilerin karbon yaymaları ve gelişemedikleri için
çürümeleri kaçınılmazdır.Akvaryumları bitkilendirmeden önce bitkiler hakkında bilgi almalı ve buna göre düzeni ayarlamalıdır.
Bakımsız bitkiler akvaryum suyunun zehirlenmesine sebep olur.
Belirtileri:Oksijen yersizliğindeki belirtilerin yanı sıra toplu ölümler olabilir.
-Hava pompası ve filtrenin yanlış kullanımı:Bitkilendirmenin az yada hiç olmadığı akvaryumlarda kullanılması zorunlu
olan hava pompası sürekli çalıştırılmalıdır.Elektrik tasarrufu,ses yada başka sebeplerle aralıklarla çalıştırılan hava pompalarından
yeterli verim alınamaz.
2-Fazla Oksijenden doğan sakıncalar:
Oksijenin az olması sorun yarattığı gibi fazlalığı da sorun yaratır.Fazla oksijen balıkların kan
dolaşımları üzerinde olumsuz etkiler yaratır.Özellikle yavru balıklar bünyelerinin zayıflığı sebebiyle fazla oksijene dayanamaz ölürler.
Belirtileri:Balıkların yüzgeçlerinde ve bitkilerin yapraklarındaki hava kabarcıkları.
Oksijen fazlalığını oluşturan sebepler;
-Dinlendirilmemiş çeşme suyu kullanma:Evlerimizde kullandığımız çeşme suları basınç yardımıyla bize ulaştığı için oksijeni boldur.
En az 48 saat dinlendirmek gerekir.
-Çok oksijen veren bitkilerin aşırı kullanılması:Elodea,Riccia gibi bol oksijen veren bitkilerin bol olması akvaryum suyunun
oksijenini arttırır.
-Hava pompasının bol hava vermesi:Akvaryuma filtre ve hava pompası ile gereğinden fazla hortum kullanılarak hava verilmesi.
Bu durumda yapılacak hava pompasının çıkışına bir T koymak ve verilen havanın oranını ayarlamak olacaktır.
3-Uygun olmayan su şartları:
Akvaryum suyunun hazırlanması kurallarına dikkat edilmemesi,balıkların hava keselerinin iltihaplanmasına
deri üzerinde beyaz lekelerin oluşup derinin dökülmesine neden olur.Yapılması gerekenler;hemen akvaryumun 1/3 oranında suyu
değiştirilmeli,bir sifon aracılığıyla dipteki pislikler alınmalıdır.
Akvaryum suyunun bozulma nedenleri:
-Klorlu çeşme suyunun bekletilmeden kullanılması
-Akvaryum tabanının pislik dolması ve bunun temizlenmemesi(bu iş için en uygunu bir çöpçü balığı edinmektir) sonucu dipte asit ve alkalilerin
yoğunlaşması.
-Akvaryum yapımında,çinko,bakır,teneke gibi maddelerin kullanılması.Bu maddeler suyla temaslarında zehirleyici etki yapabilirler.
4-Su ısısındaki değişikler:
Akvaryumun ısısı besleğimiz balıklarımızın ihtiyaç duydukları ısıda sabitlenmelidir.Isıdaki değişimler balıkları olumsuz etkiler.
Balıklara istedikleri ısı verilmediği takdirde hastalıklar ortaya çıkacaktır(özellikle solungaç iltihabı).Bu durumda ortaya çıkan hastalığın tedavisi yoktur.
Yapılacak şey ısıyı iyi ayarlamaktır.

BESLENME BOZUKLUKLARIN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR
1-Şişmanlık:
Balıklarda fazla ve yanlış beslenme sonucu görülür.görünüşte zararlı değildir ama üretim yapmak istiyorsanız,balıkların şişmanlıktan
yumurtalıklarının yağlanması ve bunun sonucu yavru üretiminin durması sorun yaratabilir.Kısırlık oluşabilir.
2-Bağırsak iltihabı:
bir hafta kadar yemeden kesilen balık ayrı bir akvaryuma alınmalı hastalık kaybolana kadar az ve değişik yemlenmelidir.,
hastalığa sebep olan yemde bir süre verilmemelidir.Hastalığın oluşma sebepleri;
-Yemde aşırı tuz bulunması
-Sürekli kuru beslenme
-Tek tip canlı yemin sürekli verilmesi
Belirtisi:İltihaplı,kanlı dışkı.
3-Kabızlık:
Balığın anüsünde asılı duran dışkı,gözle görülür karın şişliği,yeme ilgisizlik,ilerleyen durumlarda balığın hiç dışkı çıkarmaması ve
yemden tamamen kesilmesi şeklinde görülür.
Tedavi olarak balığa Parafin Oil'de yarım saat bekletilmiş karides unu,canlı yem ve haşlanmış ıspanak verilmelidir.Geçmemesi durumunda eğer mümkünse
Hint yağı ile anüsten lavman yapılabilir.Kabızlığın sebebi devamlı kuru yemlemedir.
4-Kısırlık:
Ölümcül bir hastalık değildir ama üretim isteyen akvaryumcuların en sevmedikleri hastalıktır.
Sebepleri çeşitlidir.Genelde yukarıda adı geçen hastalıkların sonucu oluşur.

MANTAR PARAZİT VE BAKTERİLERİN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR
Mantar,parazit ve bakteriler akvaryumlarımıza daima dışarıdan girerler.Bitki,hasta balık,temizliğinden emin olunmayan canlı yemler akvaryumlarımıza bu
canlıların girmesine ve bazen tüm balıklarımızı kaybetmeye varan hastalıklara sebebiyet verirler.
Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için yapılması gerekenler;
-Yeni dikilecek bitki,yarım lt kadar suya atılan dezenfektan içerisinde 2 saat kadar bekletilmeli,
-Yeni alınacak balığın güvenliğinden endişe duyuyorsanız bir hafta kadar başka bir akvaryumda karantinada bekletilmesi,
-Kaynağı bilinmeyen canlı yemlerin kullanılmaması,steril olduklarına dikkat etme,
-Balıkların besinlerine ve akvaryum suyuna özen göstermek.
Bütün bunlara dikkat etmemize rağmen yinede akvaryumlarımıza şanssızlık sonucu bu canlılar nüfuz edebilirler.O zaman hastalığı zamanında
teşhis etmeli ve hemen tedaviye başlamalıyız.
Aşağıda verilen bilgiler bu canlıların balıklarınızda oluşturabileceği hastalıklardır ve incelenmesi gerekir.Teşhis ve tedavide geç kalmayın.
1-Mantar Hastalığı:
Mantar,sağlığı bozulmuş,yaralanmış balıklarda kolaylıkla ortaya çıkabilen bir hastalıktır.Sağlıklı balıklara zararı dokunmaz.
Bir salgın tehlikesi yoktur.Kötü beslenme,bakımsızlık,yaralanma,ani ısı ve su değişimi sonucu direnci kırılan balıklar tehlike altındadır.
Teşhis:Yaralarda ve deride bozulma,pamuk görüntüsü almış deri parçaları,iştah kaybı,saklanma.
Tedavi:Balığın mantarlı kısmına mümkünse akvaryumcularda bulunan mantar ilaçlarından sürülebilir,Isısı 30 C a yükseltilmiş ve düzenli havalandırılan bir
akvaryuma alınmalı,Bir hafta kadar ilaçları prospektüslerine göre kullanmalıdır.İlaçlarda bulunan etkin maddeler(Pennicline,Phenoxyethanol)
2-Balık Sülüğü:
Teşhis:Paraziti taşıyan balık,ondan kurtulmak için anormal hareketler yapar,Kuma ve otlara sürtünür.
Tedavi:Bu belirtileri gösteren balıkları %3 oranında eritilmiş tuzlu suyla banyo yaptırılmalıdır.Bu banyo sülüklerin bayılarak düşmelerini sağlar.Düşmeyenler
olursa bir cımbızla alınabilir.Balığı kendi akvaryumuna koymadan önce üzerindeki ölü pulları su çalkantısı sayesinde almak iyi olur.Dikkat edilmesi gereken
akvaryumların ısılarının aynı olmasıdır.
3-Balık Yengeci:
Teşhis:Balık devamlı huzursuz bir hareketlik içindedir.Gözle rahatça görülebilen parazit,başındaki iki koluyla balığa tutunur ve kanını emerek beslenir.Bu
parazit gerçek yengeç familyasındandır.
Tedavi:Bildiğimiz sofra tuzu ile akvaryumdan çıkarılan balık üzerindeki yengeç bayıltılır ve bir cımbızla balığın gövdesinden alınır.Balığı zedelememeye
dikkat edilmelidir.
4-Kara Benek:
Teşhis:Kist halinde koyu renkli benekler.Kist şeklinde görülen bu lekelerin altında yuvalanmış parazitler bulunur.
Tedavi:İlk iş akvaryumu sümüklü böceklerden arındırmaktır çünkü parazit ara hayvan olarak sümüklü böcekleri kullanır.Tedavide akvaryumculardan
bulabileceğiniz Nitrofurazon ihtiva eden ilaçları kullanmalıdır.Tedavi banyo şeklinde yapılmalıdır.
5-Beyaz Benek:
Teşhis:Deri ve yüzgeç üzerinde oluşan beyaz noktalar.Her noktanın içerisinde ir parazit bulunur.Belirli bir gelişimin sonunda parazit üreme amacıyla
balıktan ayrılır ve akvaryumun dibine çöker.24 saat gibi kısa bir sürede 200-300 parçaya ayrılır ve bu şekilde çoğalarak tekrar balıklara tutunur.Acil
önlem alınmadığı takdirde akvaryumda bir salgın başlayacaktır.
Tedavi:Parazit balığın üzerinde yok edilemez.Üreme için balıktan ayrılması beklenmeli,etkili tedavide kinin kullanmalıdır.Ama kinin bulmak biraz zor
olacağı için tedavinin daha kolay yolu akvaryumcularda elde edeceğiniz bu hastalık için üretilmiş ilaçları kullanmaktır.İlacın etken maddesi
(Mercurochrom).Bir diğer yöntem Metilen mavisi kullanmaktır.Balıkları kumsuz ve bitkisiz başka bir akvaryuma alarak metilen mavisi akvaryumu
mavi renge dönüştürecek kadar dökülmeli,bolca havalandırmalı ve suyunu haftada bir 1/2 oranında değiştirmeli,durum takip edilerek parazit görülmeyene
kadar bu işleme devam edilmelidir.Diğer akvaryumda kalan parazitler balıklar olmadığı için öleceklerdir.
6-Hidrokoride ve Libellula:
Teşhis:Cilt üzerinde oluşan sarı lekeler.Daha çok solungaçlara yakın yerlerde yuvalanır,balığa vantuzlarıyla yapışarak süratle çoğalır.Tedavide geç kalınırsa
özellikle yavru balıklarda çok ölümcüldür.
Tedavi: %5 lik Metilen mavisi ile 10 lt ye 5 damla akvaryum ilaçlanır.5 günlük tedaviden sonra akvaryumun suyu tamamen değiştirilir.Bütün bitkiler
dezenfekte edilir ve aynı işlem bir kez daha yapılır.Daha kolay bir yöntem ise;akvaryum tamamıyla karartılır ve sadece bir yerden küçük bir açıklık bırakılır,
buraya konulacak cam parçası üzerine parazitler ışık almak için toplanacaktırlar,camın çıkarılmasıyla parazitlerden kurtulunabilir.
7-Patlak Göz:
Gözün birisi yada ikisi yuvasına sığmayacakmış gibi şişerek patlar,daha çok Japon türlerinde görülen bu hastalık sonucu balı kör olur.
Bazen gözlerini kaybeden balık bu şekilde yaşayabilmektedir.Nitrofurazon ihtiva eden bir ilaçla balık ayrı bir akvaryumda ilaçlanmalı ve şişlik kontrol
altına alınasıya kadar tedaviye devam edilmelidir.Şişen gözler genellikle eski haline gelmez.
8-Ağız Yaraları:
Teşhis:Baş kısmında özellikle ağız çevresinde oluşan beyaz mantar tabakası.
Tedavi:Pamukçuk adıylada bilinen bu hastalık tedavisinde balık ayrı akvaryuma alınır,diğer akvaryum dezenfekte edilir.Balık 10 lt ye 100 mg Terramycin'le
tedavi edilir.2 günde hastalık iyileşir.
9-Kuyruk Çürümesi:
Teşhis:Çok renkli balıklarda sıkça rastlanan bir hastalıktır.Kuyruk ve yüzgeçlerde kırmızı beneklerle başlar,üst kısımlarından çürümeye başlar gövdeye doğru yayılır.
Çürüme gövdeye geçince ölüm kaçınılmazdır.
Tedavi:10 lt suya 250 gr eritilmiş kaya tuzu ile balık banyo yaptırılır yada akvaryuma kaya tuzu eklenir yada akvaryuma 10 lt ye 750 mg. Terramycin karıştırılır.
Kısa sürede hastalı tedavi edilir.
10-Pul dökülmesi:
Teşhis:Oksijen yetersizliğinde olduğu gibi balık su yüzeyinde yüzer,hareketleri ağırdır,pullarının bir kısmı dökülmüştür.İlerleyen safhalarda pullar tamamen dökülür.
Tedavi:Hasta balık ayrılır ve akvaryumun suyu tamamen değiştirilip dezenfekte edilir.Tamamen iyileşme garantisi olmayan Chloromycetin tedavisi 10 lt ye 600 mg
uygulanır.
11-Balık Veremi:
Teşhis:Fazla dolaşmayan balık,iştahsız refleksleri zayıf ve zayıflamıştır.
Tedavi:Gerçek verem mikrobunun yarattığı bir hastalıktır,100 lt suya 2 gr. Streptomcin veya Para Amine Salisilic acid ile ilaçlanır.Tek bir balıkta belirti varsa balık ayrılmalıdır.

YUNUS BALIKLARI


Güzel ve biraz yumuşak mizaçlı olduğu için beslemesi zevkli olan bir Malawi Gölü Cichlididir. Genellikle, akvaryum hobisinde Cytocara Moori; 'yunus cichlid' olarak bilinir. Daha önceleri Haplochromis sınıfında 'Haplochromis moorii' ismiyle sınıflandırılmıştı, ancak daha sonra Cyrtocara'ya ait olan bir tür olduğu kesinleşmiştir. Mavi yunus lakabı, yunus balığına kafa yapısı ile benzediğinden gelmektedir.

Yunuslar, Malawi Gölünde nadir bulunan bir türdür ve çok geniş bir dağılım alanı olmamasına rağmen çoğu ihracatçılar bu balığı ihrac etmek için LUMBAULO ve MALOMBE'ye gelir,bu balık ilk olarak1968 yılında ihracat ort***** girmiştir. Şimdi ise yunuslar, akvaryum hobisinin tanınan bir türü haline gelmiştir.

Yunuslar mikro-yırtıcı hayvan olarak sınıflandılırır ve genelde sakin bir tavır içerisindedirler, doğal ortamında bu balıklar çok değişik bir beslenme adaptastonu gösterirler. Fossorochromis rostratus, Mylochromis lateristriga, Taeniolethrinops praeorbitalis vs.. gibi türler ile aynı şekilde beslendikleri bilinir. Doğal ortamında, kumu kazarak yakaladıkları ufak böcekler veorganizmalarla beslenirler, tabi ki bu yunusların göldeki avlanma biçimidir, bizlerin yunus cichlileri akvaryum ortamında cichlid türleri için üretilmiş özel yemler ile beslememiz mümkündür.

Yunusların ulaştıkları boyutlar erkeklerde 20cm., dişilerde 16.5cm yi bulur. Bunlar tipik uzunluklarıdır ve düzenli beslenme sonucu daha uzun boyutlara ulaşabilirler. Cinsel olgunluğa ulaşmaları ve büyümeleri uzun zaman alır, yaklaşık 17 - 18 ay beklemek gerkir. Cinsel olgunluğa ulaştıklarında tüm sabrınızı ödüllendirecek bir üreme şekline sahiptirler, dişiler bir defada 20 ila 90 arasında yumurta dökerler ve bu süreç, dişilerin uygun beslenmesi doğal ortamdaki su şartları gibi özellikler uygun tutulursa 2 ayda bir tekrar eder.

Yumurtlama esnasında erkek, kur yapar halde dişiye karşı ilginç hareketler sergiler ve daha sonra dişi balık balık bir çukur veya taş oyuğu üzerine yumurta döker, yumurtaları erkek balık dölledikten sonra dişi yumurtaları ağızında kuluçkaya yatırmak suretiyle ortalama 18 ila 21 gün taşır. Dişiler kuluçka yaptıkları zaman çok ferah bir ortam isterler, dişiler kendilerine karşı ürkütücü hareketlerde, kalabalık ve rahatsız edici ortamlarda hemen yumurtaları tükürürler, onun için ağzında yumurta olan bir dişiyi rahatsız ediliyorsa ayrı bir yerde tutmak çözüm olabilir. Dişiyi ayrı bir tanka almak için en uygun zaman, gece ışıkları kapatıp o uykudayken yakalayıp ayırmaktır, eğer dişi ayırma sırasında yumurtaları tükürüse yumurtaları alıp dişinin olduğu tanka koymaktan ve onu rahat bırakmaktan başka yapılacak birşey yoktur, dişinin yumurtaları bulup tekrar ağzına alması beklenir, böyle bir sorun ile karşılaşmamak için çok dikkatli olmak gerekir.

Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra gümüş renktedirler, ancak 4cm boya ulaştıktan sonra mavi renk almaya başlarlar. İki cins arasında küçükken hiçbir renk ve farklılık olmadığı için erkek dişi ayrımı yapabilmek için uzun bir süre beklemek gerekir.

Yunuslar dev boyutlara ulaştıkları ve hızlı yüzüp, büyük bir hareket alanına ihtiyaç duydukları için erişkinler ve orta boydaki balıkların 450lt. gibi hacimdeki tanklarda beslenmesi uygun olacaktır, kumlu kıyılarda yaşam sürdürdükleri için tankın zemin malzemesi olarak kum seçmek yeterlidir.

Bitkilerin Bakımı

Işık Enerjisi
Doğal yaşamda olduğu gibi akvaryumdaki bitkilerde ışığa ihtiyaç duyar.Bitkiler fotosentez sırasında karbondioksit ve su kullanarak karbonhidrat oluşturmak için ışık enerjisi kullanırlar.Bitkilerin gelişimi ve yaşaması için fotosentez yapımı şarttır.Öte yandan fotosentez sonucu ortaya çıkan oksijende balıklar ve akvaryumun biyolojik dengesi için hayatı önem taşır.Doğal yaşamda bitkilerin,güneş ışığından sadece belirli bir aralığı kullanabilirler.Bu nedenden ötürü akvaryumumuzda uygun ışık kullanımı çok önemlidir.Bu amaca yönelik birçok ışık satılmaktadır.Yeşil bitkilerin fotosentez sırasında en çok fayda gördükleri ışık rengi kırmızı ve mavidir.Akvaryumumuzda kullanacağımız bu renk çeşitliliği hem bitkiler hemde akvaryumun egzotik görünümü açısından faydalı olacaktır.Işıklandırma sanıldığının aksine basit bir durum değil üzerinde hesaplar yapılması gereken bir durumdur.Az miktarda ışık yetersiz olacağı gibi çok miktarda ışıkta alg oluşumuna neden olacaktır.Akvaryumunuzun yüksekliği,bitki sayınız vb.değerler gözönünde bulundurularak doğru ışıklandırmayı yapabilirsiniz.

Karbondioksit (CO2)
Bitkiler için ışık kadar önemli bir diğer hayati ihtiyaçta co2 dir.Fotosentez sırasında bitkiler yeterli co2 alabildikleri ölçüde,gelişecek ve canlı kalabileceklerdir.Co2 insanlar ve hayvanların solunumu sonucunda açığa çıkan atık üründür.Az bitkili bir akvaryuma sahipseniz,balıkların solunumunda ortaya çıkan co2 yeterli olabilir.Akvaryumunuzda hızla gelişen bitkilerinizin bulunması aynı oranda co2 ihtiyacınıda arttıracaktır.Co2 eksikliği aynı zamanda fotosentez sonucu ortaya çıkan oksijen miktarındada azalmaya yol açacağından,balıklar içinde zararlı olacaktır.Özetlemek gerekirse,bol ve düzgün gelişmekte olan bitkili akvaryumlar,balıklar ve biyolojik denge açısındanda çok faydalıdır.

Besinler
Su bitkileri farklı miktarlarda besinlere ihtiyaç duyarlar.Besinler bu ihtiyaçlar bakımından iki farklı grubta incelenir.
Temel besinler (Makro besinler):
  • Magnezyum (Mg)
  • Potasyum (K)
  • Kalsiyum (Ca)
  • Nitrojen (N)
  • Fosfor (P)
  • Sülfür (S)
Eser Elementler (Micro besinler):
  • Demir (Fe)
  • Bakır (Cu)
  • Vanadyum (V)
  • Bor (B)
  • Molibden (Mo)
  • Çinko (Zn)
  • Mangenez (Mn)
Bu besin maddelerini,hali hazırda satılmakta olan sıvı ve tablet gübreler şeklinde verebiliriz.Gövde ve yapraklarından besin alan bitkiler için sıvı,köklerinden besin alan bitkiler içinde tablet gübre kullanımı daha iyi sonuç verecektir.

3 Eylül 2008 Çarşamba

JAPON BALIKLARI

Carrasius Auratus (Japon Balığı)

Doğal hayatta Asya kıtasında yaşar. Beslenme biçimi hem otçul hem de etçildir. Akvaryum ortamında kaliteli yemlerle beslenirse hem renkleri daha canlı olur hem de yüzgeçleri daha ihtişamlı olur. Tür olarak barışçıldır. Agresif türlerle beslenmemesi gerekir. Akvaryumdaki bitkilerin yapraklarını tırtıklamalarıyla meşhurdurlar. Üreme döneminde erkek balığın solungaçlarında kabacık yapıları oluşur. Dişi düz şekilde çok sayıda yumurta döker. Özenle bakıldığı takdirde 25 seneye kadar yaşarlar. Doğada yaşayan japon balıkları 4-30 derece gibi yüksek eşikli sıcaklık aralıklarına dayanıklıdırlar. Akvaryum ortamında üretilmiş balıklar ise 18-24 derece arasındaki sıcaklıklarda sağlıklı bir şekilde yaşarlar. Sıcak suyu sevmezler. Genelde küçük akvaryumlarda bakılabilecek bir tür gibi bilinse de aslında en az 200 litre akvaryumda bakılmaları gerekir. Geniş akvaryumlarda boyları 20 cm ye kadar büyüyebilir. Suyun pH değeri 7.0-8.0 arasında olmalıdır.

LEPİSTES

Poecilia reticulata (Lepistes)



Latince Adı: Poecilia reticulata

Habitatı ve Anavatanı: Orta Amerika

En Fazla Büyüdüğü Boy: Erkekler 4cm dişler 6cm.

Davranış Biçimi: Barışçıl

Kendi Türlerine Davranışı: Barışçıl

Yüzme Seviyesi: Orta - Yüzey

Sıcaklık: 25°-28°C

En Az Akvaryum Hacmi: 40 lt

Cinsiyet Ayrımı: Dişiler daha iri olur. Erkeklerin arka yüzgeci çok daha geniş ve gösterişlidir. Erkeklerde bulunan gonopod dişilerde yoktur.

Üreme: Canlı doğururlar yavrulaması ve yavruların büyütülmesi kolaydır.

Genel Yorum: Lepistesler gerek barışçıl yapılarıyla gerekse kolay üretilmeleriyle akvaryum severlerin gönüllerinde ve akvaryumlarında taht kurmuşlardır. Pek çok hobicinin ilk başladığı balık olmuştur. Akvaryumda doğal seleksiyonla çok değişik renk ve biçimlerde lepistesler üretilmiştir. Erkekleri dişilerin yarısı kadar olup dişilerden daha gösterişlidirler. Gebelik süresi yaklaşık 28 gün olup bu süre sıcaklık ve genetik faktörler yüzünden 21-40 gün arası değişebilmektedir. Aynı dişilerin erkekler tarafından devamlı kovalanmaması için dişi sayısını erkek sayısının 2 katından fazla tutmakta fayda var. Balıklar 3 aylık olduklarında cinsel olgunluğa ulaşırlar.

japon balıklarında cinsiyet ayrımı

Japon Balıklarında cinsiyet ayrımı diğer balık türlerine göre biraz daha zordur. Özellikle soylu japon balıklarında ayrım iyice güçleşmektedir.Bununla birlikte birkaç gözlem yaparak cinsiyet ayrımı gerçekleştirilebilir.

Erkek japon balıklarında üreme çağında solungaç kenarlarında sivrimsi oluşumlar meydana gelmektedir. Aşağıda erişkin erkek japon balığının sivrimsi çıkıntıları açıkça görülmektedir.Bu çıkıntılar daha çok üreme dönemlerinde ortaya çıkmaktadır.





Bir başka yöntem ise karına bastırma yöntemidir. Bu yöntem acemi akvaristler tarafından uygulanmamalıdır.Yönteme göre cinsiyeti öğrenilmek istenen japon balığı ıslak bir havlu üzerine alınır ve anüse yakın karın boşluğu baş parmak yardımıyla hafifçe bastırılır.Eğer parmak yumuşak şekilde içeri batıyorsa balık dişidir eğer sertse erkektir. Balıktaki bu boşluk yumurta boşluğudur.Erkek balıkta ise aynı yerde sert kıkırdak dokusu bulunmaktadır.




Japon balıklarında cinsiyet ayrımını fark edebilmek için gerekli olan bir başka yöntem ise anüse bakma yöntemidir. Ancak baştada belirttiğim üzere bu yöntem Orandaİncigövde vb soylu japon balıklarında yanlış sonuçlara yol açabilir.Bu yöntem daha çok Cometshubunkin ve klasik japonlarda doğru sonuca ulaşmamızı sağlamaktadır. Anüse bakma yönteminde erkek balığın anüsü ufak ve karna yapışık dişininki ise geniş ve karından ayrıdır.